Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevgi

104 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tarih boyunca din insanından filozofuna herkesin kafa yorduğu o meşhur soru muhakkak ki "İnsan nasıl olmalıdır?" sorusudur. Cengiz Aytmatov da Fuji-Yama isimli oyununda bu soru üzerine kafa yoruyor. Savaşa gönüllü olarak gitmiş bir arkadaş grubu içinde savaş esnasında savaşa dair düşünceleri değişen ve şiirleri ile bunu dile getiren Sabur'un arkadaşları tarafından uğradığı ihanet özelinde insanlık tartışılıyor. Oyunda Sabur, savaşa şahit olduktan sonra içine işleyen acıları şiire döker. Çünkü bilir savaş tüm doğanın ve insan soyunun can düşmanıdır. Her Mozart'ın bir Salyeri'si vardır ve Sabur'un Salyeri'si dostları arasından çıkar. "Hayır, bitmez bir tartışmadır bu. İnsan nasıl insan olmalıdır Savaşta bile aynı tartışma: İnsan nasıl insan olmalıdır? Zafer çığlıklarında aynı tartışma. İnsan nasıl insan olmalıdır? Ecel çığlıklarında aynı tartışma." Aytmatov büyük insan vesselam. Bir kez daha hayran oldum. Saygıyla.
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017429 okunma
Reklam
24 syf.
·
Puan vermedi
Orijinal adı All We Need Is Love olan kalbi sıcacık yapan harika bir kitap Bana Sevgini Ver. Başka hiçbir şey yetmez hayatta mutlu olmama, sevgini ver yeter bana. Her sabah uyandırsaydın beni "sürpriz!" diye bağırarak. On armağan birden bulsaydım kucağımda gözlerimi açtığımda. Ya da diyelim sihirli bir saraya götürseydin beni oyuncaklarla doldursaydın içini ve çağırsaydım bütün arkadaşlarımı, koşup oynasak çılgınlar gibi. Belki de muhteşem bir ziyafet çekseydin bana. Börekler, çörekler ve kremalı pastalarla! Mesela hayatımızın yolculuğuna çıksaydık birlikte. Foş-foş yüzseydik masmavi denizde veya fış-fış kaysaydık bembeyaz karların içinde. Canımız her istediğinde alışverişe çıksaydık birlikte sabahtan akşama kadar o dükkan senin bu dükkan benim dolaşsaydık. Her beğendiğimizi fiyatına bile bakmadan satın alsaydık. Bir parti düzenleseydin bana. Sabahlara kadar eğlenseydik çılgınca. Dünyanın her yanından konuklar davet etseydin sırf beni görmek için koşturup gelselerdi yanıma. Servete, zenginliğe boğulsaydım Karun misali her dokunduğum altın olsaydı Kral Midas gibi. Emin ol, bunların hiçbiri hiçbir şey ifade etmezdi. Ne gökteki Ay'ı isterim senden ne de göz kırpan yıldızları. Eksik olma hayatımdan bana sevgini ver. Bando, mızıka geçse her gün evimizin önünden, geçit alayları düzenlense benim şerefime. Adımı haykırsalar bizim sokakta hem de... Emin ol ki hiçbir şey, hiçbir şey, hiçbir zenginlik kıyaslanamaz senin sevginle. Bu dünyada bir tek şey var önemli, bilmek beni sevdiğini. Bu yüzden ihtiyacım yok hediyelere. Gelseler bile senden. Tek ihtiyacım var, beni sevmen. Bana sevgini ver yeter.
Bana Sevgini Ver Yeter
Bana Sevgini Ver YeterSienna Williams · İş Bankası Kültür Yayınları · 20224 okunma
752 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kenan ve Günsel karakterleri üzerinden dönemin sosyo politik havasını anlatan bir roman Bir Gün Tek Başına. Öğrenci hareketleri, sıkıyönetim, sokağa çıkma yasakları, güvenilmez ilişkiler, yanıbaşındakinden şüphe duyar hale gelen insanlar, hürriyet diye kol kola yürüyen üniversite öğrencileri, mücadele... Boşuna çekilmedi bunca acılar İstanbul Bekle bizi Büyük ve sakin Süleymaniye'nle bekle Parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla Mavi denizlerine yaslanmış Beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle Ve bir kuruşa Yeni Hayat satan Tophanenin karanlık sokaklarınla Koyunkoyuna yatan Kirli çocuklarınla bekle bizi Bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi Bekle dinamiti tarihin Bekle yumruklarımız Haramilerin saltanatını yıksın Bekle o günler gelsin İstanbul bekle Sen bize layıksın
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
120 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
İkinci Dünya Savaşı'ndan dönen Bechmann'ın onca ölüm ve vahşetten sonra aslında kalmamış hayatına adapte olamayışını anlatan, tek solukta okuyacağınız bir oyun Kapıların Dışında. Savaşın yıkıcı etkisi görünürde olduğu kadar ruhsal ve düşünsel bir yıkımdır aynı zamanda. Beckmann ölümü ister, çünkü esasında yaşayan bir ölüdür o, ölüler diyarından geriye dönen. Hayatı acı dolu yaşayanlar kapıların dışında kalanlardır hep. Oyunu okurken Ferhan Şensoy'u mırıldandıp durdum: "savaş yüksek oktanlı gayet boktan bir şeydir bir düğmeye basarsın birden başlar katliam hangi düğmeye bassan artık durmaz katliam"
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,3bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yaşar Kemal'in toplumsal bir eleştirisi Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca romanı. Düzen değişmez diyenlere inat insanfillerin düzenini değiştirecek olan biz insankarıncalara bir umut ışığı. Yaşar Kemal yaşıyor olsaydı Byung-Chul Han ile iyi anlaşırdı muhtemelen. Dijitalleşen dünyada düşünme yoksunu olmuş biz insanlar adeta filler dünyasında kendimizi fil olmaya ve filleri sultan yapmaya adamış birer makine haline geldik. Görüneni göremez, söyleneni işitemez olduk. Özümüzü, benimsediğimiz değerleri unuttuk. Borazanlar bu düzen değişmez dedi, düzenin söylediklerini değer bilip inandık. Halbuki yeryüzünün bütün karıncaları birleşince her şey değişir. Yeryüzünün bütün karıncaları birleşiniz!
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,4bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
İçinde yarım kalmış bir şeyler vardır her insanın. Kimi için baba, kimi için anne, kimi için bir sevgili... Âşıklar Bayramı, Yusuf'un içinde babası Heves Ali'nin bağlamasının çınladığı dipsiz bir kuyu. Yol boyunca kelimelerin ağızdan çıkmak için yer aradığı ama bir yutkunuş ile geri gittiği bir yolculuk sonu ölüme varan. Zamanın geri gelmediğini, açtığı yaraların sağaltılamadığını dertli dertli haykıran bir türkü. Yusuf'un titreyen sesi, ağlamaklı gözü... Sevgili Kemal Varol'un kalemi kalbi sanki. Ne diyordu Küfran şiirinde: "artık buruşuk bir çarşaf gibi dağılan yüzüne bakınca duydum ancak: anneler erken ölümlerine yakın sevilir babalar."
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,911 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Sevgili Hasan Ali Toptaş'ın soluksuz okuduğum kitaplarından birisi oldu Beni Kör Kuyularda kitabı. Güldiyar'ın gözyaşlarından dökülen yaşlar, taş kalplilerin taşlaşmış kalbi ve silüetiydi belki de kim bilir... Muzaffer'in çaresizliği ise bizlerin kör kuyularda merdivensiz kalışı... Okuyucu olmanın en keyifli yanlarından biri yazılı bir metni okurken yazarın o metni yazarken neler hissettiğine, neler düşündüğüne dair niyet okuyuculuğu yapmak olsa gerek. Kitabı okurken kör kuyularda insanın insan oluşuna dair, insana has olan unuttuğu şeyleri aradım. Bulabildim mi dersiniz? Çevrenize ve kendinize bakın. Kör kuyulara çok şeyimizi atıp kaybettik biz.
Beni Kör Kuyularda
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,2bin okunma