'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
“Sevmek bir sanat mıdır?” Kitap bu üzerine düşünülmesi gereken soruyla başlıyor. Erich Fromm sevgiyi, erkek ve kadının karşılıklı birbirine duyduğu arzu olarak ele almıyor. Sevgiyi varoluşsal bir çerçevede anlatıyor. O, bir insanın tek bir sevgi nesnesiyle değil, tüm dünyayla bağlantıda oluşunu belirleyen bir tutum olarak görüyor. Bu nedenle kitap süresince sevgi sorununu bir nesne problemi olarak değil bir yetenek problemi olduğunu düşünüyor. Bu anlamda insanın sevgiyi “nesne problemi” olarak ele almasının sosyolojik arka planını da açıklıyor. Fromm’a göre günümüzde –kitap basım tarihi 1956- insan, kendisine, çevresine, doğasına ve diğer insanlara yabancılaşmıştır. İnsan bir meta haline dönüştürülmüş, pazar koşulları altında kendisine en fazla kârı getiren şey ne ise ona yatırım yapması hedeflenmiştir. Bu nedenle Fromm için insan ve ilişkileri birbirine yabancılaşmış otomatların ilişkileridir. İnsanın sürekli olarak beklenti ve düş kırıklığı içinde bulmasını nesneleştirilen bu ilişkilere bağlar.
Yazar kitabında sevgiyi türlere ayırıyor. Kendine yönelik sevgi, anne, baba ve kardeşe duyulan sevgi, cinsel sevgi ve Tanrı sevgisi. Sevgiyi bölümlere ayırır ama aslında bunların birbirinden ayrıldığı noktaları anlatmak içindir sadece. Yine vardığı yer, sevginin bütüncül olduğu, dünyaya, yaşama ve yapılan işe ve kişinin kendisine yönelmesi gerektiğiyle ilgilidir.
Bence insan nasıl sevebilir sorusuna cevap veriyor kitap. Mutlaka okunmalı.
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,7bin okunma
"Eğer kendinizi severseniz, başkalarını da kendiniz kadar seversiniz".
Felsefe öğretmeni bir arkadaşımın önerisi üzerine okumaya başladım. Bir gecede de keyifle okudum.
Sevmek bir sanat mıdır? Bu sorunun cevabı aranırken: din, anne, baba sevgileri de bir güzel anlatılıyor. Özellikle din konusunda bazı kısımları anlayamadım. Kendime sorduğumda sanırım yetersiz olduğum bir konu daha belirledim. Bu da bana bir not: Din ve sevgi konusu ile ilgili bir kitap daha okunacak!
Anne sevgisini okurken ise; nasıl da kendimi gördüm. Demek ki insanın doğası bu imiş. Bazen normal bir sevgim olmadığını düşünürken, kayıtsız, koşulsuz sevgiyi sadece annelik içgüdüsünün oluşturduğunu da öğrenmek beni ayrıca mutlu etti.
Hayat boyu her insanın başucu kitaplarından biri olmalı ki; tüm bu gördüğümüz, içinde bulunduğumuz, sevgi sandığımız sağlıksız ilişkileri yeniden anlamlandırıp daha mutlu olabilelim.
Çok değerli bilgileri öğrendiğim bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,7bin okunma
HAYAL KIRIKLIKLARI
Genç Werther’i okuyanların intihar ederek öldüğüne şahit olan bu dünya, Huzursuzluğun Kitabı’nı okuduktan sonra intihar edenlerle karşılaşmamışsa, bu işte bir terslik var demektir.
Şimdinin taş kesilmiş saydam duvarının içinden geçen ellerimiz, geçmişe kök salmış bir ağaç gibi sızlarken, ‘’Asla bir geleceğe sahip olmamış
--Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu ya da bir şeyin?
-- Evet evet fark ettim bunu. Her fark ettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler, yani buna değer verirler; bazılarıysa başka birtakım şeylere değer verirler, bunlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplumun içinde erimiş olan
Herkesin bildiği ekseriyetin okuduğu popüler kitaplardan olan Sabahattin Ali’nin 3. Romanı Kürk Mantolu Madonna popülerliğini bilinçsiz okuyucuların entelektüel görünme çabasından değil; üslubunun güzelliği, özellikle beni en çok etkileyen kişilik tahlilleri, hikâyesi ve sanatsal değerinden dolayı kazanmış, yayımlandığı günden bu yana toplumda
Orijinal adıyla "Art Objects"
"sanat başkaldırır" ya da "sanat objeleri"
Dil'in kendisi için tutku olduğunu söylüyor yazar belki de buna atıf yapmak adına bu ikili anlama gelen başlığı seçiyor.
"Peki nedir sanat? Sanattan zevk alabilmek, sanatı anlayabilmek için entelektüel ya da uzman mı olmak gerekir?
Sevmek bir sanat mıdır? Sanat ise bilgi ve uğraşma gerektirir. Yoksa sevgi, yaşanması rastlantılara kalmış, insanın şansı rastgiderse "tutulacağı" tatlı bir duygu mudur?