Havada üzüntü gibi bir şey dalgalanır ve yüreklere saplanıp durur. Ama yürekler acı duymaz; ne olup bittiğini hiçbirimiz hiçbir zaman doğru dürüst anlamazken onlar saatlerce, dahası bir yaşam boyu katlanabilirler bu işe.
İnsanoğlu budalalığa yağ çeker ve bazen içinde sonsuz bir tiksinti, güçlükle bastırdığı bir tiksinti duymasına karşın yine de sırıtır. Yağcılık, cinayete bile sürükleyebilir insanı; gözden düşmemek için, birine yaranmak için bugüne dek kaç kişi öldürülmüştür kim bilir.
Dünya yarın patlayarak yok olsa, evrende hiçbir değişiklik olmazdı; tahmin edebileceğimiz kadarıyla insanların kendilerine dair anlam arayışı ve öznelliklerinin eksikliği de pek hissedilmezdi. Bu yüzden insanların yaşamlarına atfettiği herhangi bir anlam sadece sanrıdan ibarettir." Yuval Noah Harari
Zaman geçtikçe hayali gerçeklik daha da güçlendi; öyle ki bugün nehirlerin, aslanların ve ağaçların yaşamı hayali varlıklar olan tanrılar, milletler ve şirketlerin insafına kalmış durumdadır.
Hangi şekilde olursa olsun Neandertaller (ve diğer insan türleri) tarihteki en büyük merak konularından biridir. Neandertallerin veya De-
nisovalıların Homo sapiens ile birlikte hayatta kaldığını hayal edin. Pek çok farklı insan türünün yan yana hayatta kaldığı bir dünyada nasıl kültürler, toplumlar ve politik yapılar ortaya çıkardı? Örneğin dini inançlar nasıl gelişirdi? Dini kitaplar Adem ile Havva’nın Neandertallerin atası olduğunu mu söylerdi? Ya da İsa Denisovalıların günahları için mi ölürdü, ya da Kuran cennette türü ne olursa olsun tüm insanlar için mi yer ayırırdı? Neandertaller Roma lejyonlarında, ya da Çin İmparatorluğu’nun geniş bürokrasisinde hizmet verebilirler miydi? Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi tüm Homo türlerinin eşit olduğunu mu ilan ederdi? Kari Marx tüm türlerin işçilerinin birleşmesini mi önerirdi?