Ben sana hep üşüyordum,
Çünkü kıştım.
Nakıştım, bakıştım.
İnkâr etmiyorum da bunu
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
Ve lütfen inkâr etme,
Sana en çok ben yakıştım...
Özdemir Asaf
Ne gitmek istiyorum ne kalmak.
Ne yaşamak Ne ölmek.
Ne gülmek Ne ağlamak.
'Aldığım nefes başına buyruk,gülüşlerim emanet...'
Ne zaman, hangi saat başladı kayboluşum?..
Bilmiyorum. Acıya bile artık duygusuzum...
Unutulmuş gibiyim ben...
Ve insan bir bakıma unutulmuş gibidir.
Bilmem ki nasıl anlatmalı?..
Yalnız bile değilim..."
...
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
Atilla İlhan.
...
Yazmadım seni daha,
Sevmeye ayırdım tüm zamanları..
Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
Ben düşünmeye başlayınca seni..
-ki bu bir düşünmenin sonundan çok öncedir-
İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar yağmur ve kar
Toprak su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar
Onlar da benimle birlikte
Ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
Hep dalgınım bu günlerde
Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum
Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum
Aklım başıma gelmiyor,
Başıma çarpmadan dallar.
Yolda dalıp dalıp gidiyorum
Nisana kaç var diyorum saati sorarken
Hiç böyle olmamıştım
Bilenlere sordum,
"aşk bu" dediler...
Metin Vural.
Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
ilk önce damarlarımızda duyuyoruz çağıltısını
uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz:
Bize ait olan ne kadar uzakta!