Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

yasemin sezgin

yasemin sezgin
@sezginyasemin
Sıkı Okur
Birçok çocuk ya da yetişkin kadın, geçici ya da sürekli olarak, kendi cinselliklerinin acısını çekerler. Kadınların ruhsal yaşamlarındaki kadın olmaya karşı çıkma tutumundan kaynaklanan belirtiler, bu kadınların küçük birer kızken duydukları kamış özlemine bağlanabilir. Temelde bu bağlamda yoksun olma düşüncesi pasif iğdiş edilme fantazilerine yol açarken etkin fantaziler, göz dikilen erkeğe yönelik öç alma tutumlarından kaynaklanır.
Reklam
Dr. Toshihiko Izutsu, şöyle der: "-İslam'dan önceki Araplar arasında bulunan Allah kavramı, mahiyet itibarıyla İslam'ın Allah kavramına şaşırtacak derece yakındır. O kadar yakındır ki, Kur'an; bazen böyle doğru bir Tanrı anlayışının kâfirleri neden yeni gerçeği kabule sevketmediğine şaşar. (...) (Ayetlerin açıklamalarında) görülüyor ki, Allah, İslam'dan önceki Araplanın zihninde, 'dünyanın yaratıcısı', 'yağmuru indiren', 'yeryüzünde bulunan herşeye hayat veren varlık olarak bilinmektedir." Yalnız Kur'an'ın onlardan yakındığı tek taraf, Allah'ı göklerin ve yerin yaratıcısı bildikten sonra, yalnız O'na ibadet edebileceğini, O'ndan başkasına tapılamayacağını bilmemeleri, bu sonuca varmamalarıdır. Kur'an bunu şu cümlelerle ifade eder: 'O halde nasıl (doğrudan) döndü- rüyorlar' (Ankebūt, ayet: 63.). (Kur'an'da Allah ve Insan, çev. Doç. Dr. Süleyman Ateş, Ankara, 1975, Ilahiyat yay. s. 96.)
Putataparlara "herşeyi Yaratan"ın, herşeyi düzene koyanın "KİM" olduğu sorulduğunda, açıkça: "-Allah!" diye karşılık vermektelerdi. -"Gökleri yeri, güneşi ayı YARATAN ve bunları belirli bir düzen içinde tutan, yürüten KİM?" -"ALLAH!" -"Gökten yağmur indirip yeryüzüne yaşam veren KİM?" -"ALLAH!" Yine onlara soruluyor: -"Putlara neden tapıyorsunuz? -"Allah'a yaklaştırsınlar diye." Demek ki, sözü edilen putataparlarda, "Allah" inancı vardı, yine de "put"lara tapıyorlardı. "Put"ların, "Allah'a yaklaştıracağına inandıkları" için.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Tek Tanrı"dan başka tapınılanlara da "tanrı" deniyor olması nedeniyle "Allah"a "Tanrı" denmesini hoş karşılamayanlar var. Yukarıda da değinilmişti ki bu hoş karşılamama haklı bir nedene dayanmamakta. Ayet ve hadisler dinin temel metinleridir. Bunlarda "Allah"a "ilâh dendiğini gördük. Аупса, "Тек Тапı"ya inananlar çevresinde, toplumda, "Tanrı"nın taşıdığı özel anlamı gözönünde tutmak gerekir. Böyle bir çevrede ve toplumda, "Tanrı" dendiğinde, eğer "puta taparların tanrıları"ndan söz edilmiyorsa, kimse başka bir tanrı düşünmez, "Tanrı" dendiğinde herkesin aklına gelen "TEK TANRI"dır. Demek ki, "Tek Tanrı"ya inananların bulunduğu ortamda, toplumda "Allah" adıyla "Tanrı" adı tümüyle özdeştir, eşanlamlıdır. Bunda hiçbir kuşku yok.
“ Allah'a “Tanrı ” denebileceğinin en başta gelen kanıtları, kuşkusuz ayet ve hadislerdeki kanıtlardır. Bakara Suresi’nin yukarıda sunulan 163. ayetinin; Diyânet’in resmi çevirisindeki anlamı aynen şöyledir: “Tanrı’nız bir tek Tanrı’dır. O , merhamet, eden, merhametli olandan başka Tanrı yoktur.” “ Tanrı ’nız bir tek Tanrı ’dır”ın , ayetteki karşılığı “ Ve ilâhun vâhid” dir. “ Tek Tanrı ” diye tanıtılan ‘Tanrı ” , kuşkusuz “ Allah ”tır. Demek ki “Allah'la Kur’an’ da “ ilâh ” deniyor ve Diyânet’in benimseyip yayınladığı “ Meâl’de de, Türkçe olarak ‘Tanrı ” anlamı veriliyor. Hem de kısa bir ayette, bir kaç kez..
Reklam
yasemin sezgin tekrar paylaştı.
Sonsuza dek böyle kalalım, bir camda bir erkek silueti, karşı camda bir kadın silueti olarak... Aramızda donmuş ayak sesleri yankılanan gölgeler, gelip geçen insanlığın gölgeleri... Mırıldanılan dualar, sırlar [...] aramızdan geçecek... Bazı günler havayı gerçekten [...] buhur kokuları saracak. Kimi zaman, bir heykelin silueti iki yana dualar serpecek... Ve biz, güneş vurduğunda renklenen, gece çöktüğünde çizgilerle dolan camlar olarak, hep aynı kalacağız... Yüzyıllar ilişmeyecek cam sessizliğimize - dışarıda uygarlıklar gelip geçecek, devrimler patlayacak, şenlikler kaynayacak, huzurlu kalabalıklar günlük hayatlarında koşturacak... Ve biz, gerçekdışı aşkım, hep aynı gereksiz tavırda inat edeceğiz, hep aynı sahte hayatı süreceğiz, hep aynı [...]
Kaçınız?
Acaba özgürleşmiş kadınlardan kaçı, göğüslerini zangır zangır titreten, duyulmayı, tatmin olmayı talep eden aşkın çağrısını teslim edecek kadar cesurdurlar?
Cinselliğini satan bir kadın, onu satın alan adamları terk etme özgürlüğüne her zaman sahipken; 'namuslu eş', kendi canını yakan birlikten -evlilikten- ne yapsa kendisini kurtaramaz. Kilise ya da toplum öyle kabul etsin etmesin, aşkla kutsanmamış, doğal olmayan bütün birlikler fuhuştur. Böylesi birliklerin toplumun ahlâkı ve sağlığını azaltmaktan başka etkisi olamaz.
3.832 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.