Şımardın öyle ya? Bugünleri başka günlere benzetme! Millet canının derdine düşmüş... Kim vurduya gidersin ki, leşini kahpe anan tanıyamaz. İşte benden sana, bilirsen ata öğüdü...
Daha ne kaldı? Tamam! Köyün ortasına Millet Bahçesi kurulacak... Bayrağının direği minare boyunda...
Dört yanı açıklık köyde Millet Bahçesi lazım mı?
İster beyim! Yazı yaban başka... Millet Bahçesi kendini bilen bir köyün yüz akıdır.
Kitabı salgın zamanında sosyal medyaya düşen bir kitabı ararken buldum. Kitabı iki bölümde ele alırsak ilk bölümde insanlık tarihi boyunca ortaya atılan kıyamet (günlerin sonu) tarihleri tahminleri yazılmış. İkinci bölümde ise yazar geleceğe dair tahminleri sözde kendisine bu bilgileri aktaran rehber ruhundan geldiği iddiasıyla yazmış. Kitabın başında kendisinin de dediği gibi bu konularda insanlık tarihi boyunca bir çok tahmin ortaya atılmış fakat hemen hepsi de yanlış çıkmış. Dolayısıyla kendi iddialarının da mesela 2012'de şöyle olacak 2014'te böyle olacak dediği çoğu şeyin gerçekleşmediğini 2024 yılından bakınca görebiliyoruz. Eğer tarih ve kültür bilgisi anlamında merakınız ilginiz varsa okuyabilirsiniz ansiklopedik bilgi olarak. Fakat kıyamet tarikatlarına katılanlar ve o tarikatları kuranlarla ilgili yaptığı tespitler çok yerinde ve değerliydi. O tespitleri bütün din ve ideoloji kaynaklı tarikatlara oluşumlara genişletebilirsiniz. Ben kitabı okurken sıkıldım, yorumlarda bir günde okudum, birkaç saatte bitirdim diyenleri kutlarım. Ben çok sıkıldım bir ayda zor bitirdim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
... Deccal'i beklemeyi resmen bırakabiliriz.
Deccal, insan formunda, zaten burada.
Deccal'in bir adı var.
Onun adı kayıtsızlık.
"İyiler kılını kıpırdatmadığında kötünün egemen olduğu" kuşku götürmez bir gerçektir. Çoğu, çok uzun zamandır hiçbir şey yapmayan ve gezegenin ve sakinlerinin yoksulluk, açlık, adaletsizlik ve istismarın/suistimalin bizim işimiz olmadığını düşünen bir safta durmanın veya bununla ilgili herhangi bir şey yapmak için çok meşgul olmaktan daha fazla "Deccal" olan ne olabilir?
Tanrıyı nesnel olarak kavrayabilir miyim, bilmiyorum ve işte tam da bu sebeple buna inanmak durumundayım. Tanrı ile araya mesafe koyarsanız orayı başka şeyler doldurur.