Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
204 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İNSANI HAYALİN DERİNLİKLERİNE GÖTÜREN KİTAP: A’MÂK-I HAYAL
" İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendisini bilmezsin, Ya nice okumaktır?…" - Yunus Emre Bu inceleme belki de yazmakta en çok zorlanacağım incelemelerden biri olacak: Filibeli Ahmet Hilmi’nin kaleme almış olduğu A’mâk-ı Hayal. A’mâk-ı Hayal, edebiyatımızın ilk felsefi ve gerçeküstü romanıdır. Bu yönüyle eser
A’mâk-ı Hayal
A’mâk-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202116,9bin okunma
102 syf.
10/10 puan verdi
Sel
Sel
Mehmet Aycı
Mehmet Aycı
Kitaba dört saat önce başlarken bu kadar güzel bir şiir kitabı okuyacağımı tahmin edemezdim rüzgar gibi geldi geçti, daha önce yazarı hakkında hiç bir bilgim olmadığı bu kitabı çok ama çok beğendim... Kitabın içerisinde ki şiirler de aşk, sevda var, din-iman var, tarih ve kültür var, ülkü-Alperenlik yani dava şuuru var kısacası her konudan şiirler daha doğru deyişle birbirinden muhteşem satırlar var... Yazar gerçekten hangi şiirde hangi konuyu işledi ise o konuyu ve duyguyu özümsemiş ve aktarılabilecek en güzel haliyle kağıda aktarmış diye düşünüyorum, gerçekten birbirinden manalı birden çok şiir vardı nitekim paylaştığım 72 tane alıntı da bunun bir parça göstergesidir. 4 saat içerisinde okudum, puanım da 10/10. Özetle: Muhteşem, müthiş :)
Sel
SelMehmet Aycı · Hamle Yayın Dağıtım · 19921 okunma
Reklam
286 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Daha Görüşmeyeceğiz - Konstantin Simonov
Kitap: Bir Daha Görüşmeyeceğiz Yazar: Konstantin Simonov Yayın Bilgileri: Cem Yayınevi – 1982 – 1.Baskı Konstantin Simonov, Lenin ve Stalin ödüllerine layık görülmüş gazeteci ve yazardır. Babası Kızıl Ordu Subayıdır. Babasının mesleği dolayısıyla eğitim öğretim hayatı birçok farklı taşra okullarında geçmiştir. Simonov’u Simonov yapan ise tarihin
Bir Daha Görüşmeyeceğiz
Bir Daha GörüşmeyeceğizKonstantin Simonov · Cem Yayınevi · 198226 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Erdem Bayazıt’ın yaşadığı dönemin sıkıntıları, acıları, kaygıları ile hayatını güzel kılan pek çok konu ve anıları üzerine aldığı toplu bir şiir kitabıdır Şiirler. Şiirlerde serbest bir üslup kullanılmış, sıra dışı tasvir ve anlatımlarla şiirlerde de etkileyicilik yakalanmıştır. Hemen her konuya ait bir şiirin yer aldığı kitap okuyucu açısından da
Şiirler
ŞiirlerErdem Bayazıt · İz Yayıncılık · 20215,3bin okunma
Aylık Türkçü Dergi: Ötüken 15 Ocak 1964'te Ötüken dergisinin ilk sayısı çıktı. Ötüken başlığı altında "Her Ayın On beşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi" ibaresi bulunuyordu. Derginin sahibi Atsız, sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek'ti. Ötüken doğrudan doğruya Atsız'ın sahipliğinde çıkan son dergiydi. Ölüm tarihi
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Varlık'ta yayımlanan ilk şiirlerinde Mehmet Ali Sel, bazı çevirilerinde Adil Hanlı imzasını kullandı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası şeflerinden Bando Heyeti Başkanı Mehmet Veli Kanık'ın oğlu. Yazar Adnan Veli Kanık kardeşidir. Çocukluğu Beykoz, Beşiktaş ve Cihangir semtlerinde geçti. Galatasaray Lisesi'nde yatılı olarak
Sakın Şaşırma
Sakın ŞaşırmaOrhan Veli Kanık · Yapı Kredi Yayınları · 20235,4bin okunma
Günaydın 1K
Tabiri Caizim Bütün tabirlere caizim Beni teşbihlerin tamamı hatasız En malum şekliyle ilanım Uzun lafın kısası,çok yoruldum Allah'ım Bazen düşünüyorum da,çok düşünüyorum Aynı yerden kaç kez kırılır ki bir insan Evet, ben de tahammül yok ama biliyorum Artık tahammülde de ben yokum Acaba diyorum Allah'ım, bıkmak da benden bıkmış
Nafiye Bozkyurt yazdı... OKUNASI: “Gülüşünü gülüşümün yanına bırak oynasınlar bir zaman çocuklaşarak…”Diyor Mehmet Binboğa Efelya romanını su gibi bir çırpıda okudum. Son dönemlerde en büyük korkum başlayıp bitiremediğim kitaplardan duyduğum suçluluktu. Bana bu duyguyu yaşatmadığı için Mehmet Binboğa’ya ayrıca teşekkür ediyorum. Efelya Türk diline son derece hâkim kelimelerle oynama sanatını bir melodi gibi okuyucuya sunan abartıdan uzak edebi metinleri şiir ve Anadolu diliyle süsleyen tekrar tekrar okunası bir roman. Mehmet Hoca otuz yıllık edebiyat öğretmeni olmanın bütün kazanımlarını sunmuş biz okuyucuya. Ne güzel bir “an” bırakmış edebiyata. Ferhat'ın rüyalarında içselleştirdiği denizkızını arayışı Elif’e(Efelya) rastlamasıyla somutlaşır ve o andan sonra aşkın tanımı değişir. Aslında İkisi de hem kaçış hem de arayış içindedirler. İlk zamanlar şiirsel sohbetlerle başlayan bu süreç rüya ile gerçek arasında yaşanan bir aşk olarak çıkıyor okuyucunun karşısına. Kuytulardaki ayak izleri gibi her kaçmak istediklerinde gümbür gümbür bir yanardağ olmuşçasına biraz daha yakınlarında buluyorlar aşkı. Çiftin bütün sorumluluklarını hiçe sayarak birbirlerini buldukları İtalya turunda aşkın lezzeti ve koy vermişliğinin yanında kaybetme sancılarının ve sorgulama evresinin adımlarının da atıldığı bir aşk öyküsü…
Nafiye Bozkurt yazdı... OKUNASI: “Gülüşünü gülüşümün yanına bırak oynasınlar bir zaman çocuklaşarak…”Diyor Mehmet Binboğa Efelya romanını su gibi bir çırpıda okudum. Son dönemlerde en büyük korkum başlayıp bitiremediğim kitaplardan duyduğum suçluluktu. Bana bu duyguyu yaşatmadığı için Mehmet Binboğa’ya ayrıca teşekkür ediyorum. Efelya Türk diline son derece hâkim kelimelerle oynama sanatını bir melodi gibi okuyucuya sunan abartıdan uzak edebi metinleri şiir ve Anadolu diliyle süsleyen tekrar tekrar okunası bir roman. Mehmet Hoca otuz yıllık edebiyat öğretmeni olmanın bütün kazanımlarını sunmuş biz okuyucuya. Ne güzel bir “an” bırakmış edebiyata. Ferhat'ın rüyalarında içselleştirdiği denizkızını arayışı Elif’e(Efelya) rastlamasıyla somutlaşır ve o andan sonra aşkın tanımı değişir. Aslında İkisi de hem kaçış hem de arayış içindedirler. İlk zamanlar şiirsel sohbetlerle başlayan bu süreç rüya ile gerçek arasında yaşanan bir aşk olarak çıkıyor okuyucunun karşısına. Kuytulardaki ayak izleri gibi her kaçmak istediklerinde gümbür gümbür bir yanardağ olmuşçasına biraz daha yakınlarında buluyorlar aşkı. Çiftin bütün sorumluluklarını hiçe sayarak birbirlerini buldukları İtalya turunda aşkın lezzeti ve koy vermişliğinin yanında kaybetme sancılarının ve sorgulama evresinin adımlarının da atıldığı bir aşk öyküsü…
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.