Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yani diyor ki: Kendini bil, kendin gibi yaşa; yapmak istediğini yap..
Öyle körü körüne bağlanmak kolay değil aşka, Geçeceksin kendinden ya da hayatta. Öyle alışmayacaksın sevdaya, Yeri geldiğinde atlamasını bileceksin daldan dala. Bakmayacaksın ardına, Çekip gitmesini düşünmeden yapacaksın.
Öyle Günler Gördüm Ki
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki,
Reklam
Acısını yaşa, öfkeni yaşa. Ve seyret. Kendini engelleme. Öyle suyun üstünde akan yaprağa bakar gibi bak, seyret. Uzanıp onu çalışmaya kalkışma. Kendini suçlama. Olacak olandan kaçamazsın. O nedenle hiçbir bastırma kendini, baskılama. Çünkü insanın bastırdığı duygunun esiri olur. Cahit Zarifoğlu
Ellerim acıyor yine Annem kızacak, ağlayacak sabah olunca İçimin nasıl acıdığını ise kimseler bilmeyecek Ellerim acıyor yine Ellerim acıyor yine Erkeklik kötü, erkeklik yalan söyleyememek Hissetmediğini hissetmiş gibi yapmamak kötü Ve sonunda delirmemek harikulade Ellerim acıyor yine Ellerim ki nasırlı biraz helal kazandı Ellerim ki babamı kabre koydu Ellerim acıyor ben kendine acımayan adamım Bu yaşa gelmek bile öylesi zordu Ellerim acıyor Ellerimi öpüyorum ellerim benim M.İlhan Genç
Denizler yitirmiş maviliğini, Gökyüzü yasa bürünmüş, Dokunsan ağlayacak gibi bulutlar. Yer yüzü denen kara Parçası adı gibi kapkara. Bereket pınarlanı kurumuş, Susuzluktan kınımakta. Ellerimizle kazdığımız mezarlara Bakıp bakıp isyan eden nankörlerdi ruhu Kimi önce itsek, kendimizi Buluyoruz toprağın bağrında...
Acını yaşa, öfkeni yaşa. Ve seyret. Kendini sakın bastırma!! Öyle suyun üstünde akan yaprağa bakar gibi bak, seyret...
Cahit Zarifoğlu
Cahit Zarifoğlu
Reklam
Acı kahve tadında
Hayalini yaşa Yaşamak adına Yaşa can ... Her türlü zorluğa rağmen Zengin fakir bir sokakta Isıtacak odun altından değerli bulamazken üşüyen ateş Çaresizlik akan kan
Vaktiyle bir Atsız varmış var olsun!
DAVETİYE Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden
Kanla Kirlenmiş Evrak
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır tabutumun üstünde zar atıyorlar cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar denize yaklaşınca kumlar ve çakıl taşları geçmiş günlerimi aşağılamaktadır. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Ve rüzgar buruşturuyor polis raporlarını kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar denizin satırları arasında. Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin küfre yaklaştıkça inancım artıyor. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim. Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim.
İsmet Özel
İsmet Özel
Kanla Kirlenmiş Evrak
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır tabutumun üstünde zar atıyorlar cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır. toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar denize yaklaşınca kumlar ve çakıltaşları geçmiş günlerimi aşağılamaktadır. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Ve rüzgâr buruşturuyor polis raporlarını kadınlar fazlasıyla günaha giriyorlar bazı solgun gömleklerin çözük düğmelerinden çelik tırpan gibi silkiniyor çocuklar denizin satırları arasında. Gece arsızca kükrüyor paslı beyninde şehrin küfre yaklaştıkça inancım artıyor. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim. Ve simdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın başından başlayabilirim.
Reklam
Neden olmasın
Hiç görmediği birini özler mi insan? Neden olmasın. Hani şu sözleri ile dokunan insanlar var ya. Hani şu aşka inanan. Ama başka şehirlerde farklı rollerde olan insanlar. Özlenmez mi ?
Bitti
Ve Bitti! Bitmesi gerektiği gibi. Derin yaralar açarak bitti. Küçük bir umut tohumu bile Bırakmadan ardından, Yıkık dökük bir harabe Bırakarak gitti.. Benim bittiğim yerde, Sen yeniden Doğ be Adam!! Benim karanlığım senin ışığın olsun. Benim kaybolduğum kuytularda, Senin yolun hep açık olsun. Ben ikimiz için de yas tutarken, Sen bir bebeğin gülücüğünde yaşa! Benim gözlerim ayriligin yasını tutarken, Sen tebessumlerinle baharı kondur çehrene.. Ben ikimiz içinde ağlarım. Ben ikimiz içinde yas tutarım. Ben ikimiz içinde yanarım. Saclarimda Ruhun, emanetin.. Sende kalbime İyi bak.. dkendis Zeynep
Kanla Kirlenmiş Evrak
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Aşklarım, inançlarım işgal altındadır Tabutumun üstünde zar atıyorlar Cebimdeki adreslerden umut kalmamıştır Toprağa sokulduğum zaman çapa vuran adamlar Denize yaklaşınca kumlar ve çakıltaşları Geçmiş günlerimi aşağılamaktadır. Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında. Ve rüzgâr buruşturuyor
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
1.196 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.