"Sanırım ikimiz de birbirimizden sevgi bekliyoruz, ben sana bırak gideyim diyorum, sen de bana aynı şeyi söylüyorsun ama bu olmayacak, gerçekleşmeyecek korkunç bir çelişki ve olamaz."
"Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız."
Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hakim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin... öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.