Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğuran kadın illa ki iyi anne değildir, mükemmel annelerin birçoğu da doğurgan değildir.
Yara daha çok tazeydi, hakkında konuşulacak gibi değildi. Yine konuşmadan yanyana oturduk. Sükunet nihayet kesinkes yayılacak mıydı aramızda? Birbiriyle sırf bir zamanlar evlenmiş olduğu için birarada kalan iki insan - bu noktaya mı gelmiştik cidden?
Reklam
Doğumunun 100. yılında benim önerimle verilmeye başlanılan Simone de Beauvoir Ödülü 2008'de İslamcı köktenciliğe karşı kadın hakları için mücadele eden Teslime Nesrin'e ve Ayaan Hirsi Ali'ye, 2009'da da İranlı şair Simin Behbahani'ye verilmiştir.
Sayfa 42 - sel yayınlarıKitabı okudu
“Eğer ben sosyal yaşamda kim olduğumu da yerimi de bulamıyorsam, bunun değişmesi bana ve bize bağlıdır.”
Adı her zaman büyük harflerle yazılması gerekendir, BEAUVOİR.
Beauvoir'ın feminist statüsünü yıkan, ama İkinci Cins'i kadın/erkek herkes için indirgenemez bir noktaya taşıyan ve onu bir mitten daha fazlası (siyasal olanı tekilleştirmeye ve tekil olanı siyasallaştırmaya davet) haline getiren romanlarının bize aktardıklarında, yıkılmış kadın gün ışığına çıkar. Günümüzde eksikliğini ve aciliyetini hissettiğimiz bu deneyimde Beauvoir biricik, ayrıksı ve benzersiz kalmıştır.
Reklam
“Doğuran kadın illa ki iyi anne değildir, mükemmel annelerin birçoğu da doğurgan değildir.” Julia Kristeva / Simone de Beauvoir Aramızda
Özgürlük içinde, özgürlük kafanda, özgürlük sen oradaysan orada...
''İlk romanları kadınların aşağılanmış ve küçük görülen statülerinden kurtulmak üzere içinden geçtikleri amansız çatışmaları (kıskançlık, terk edilme, yalnızlık, şiddet, çeşitli haksızlıklar) anlatır. Bununla birlikte, "Kadın nedir?" sorusu kadar "Nasıl özgür olabilirim?" sorusu da onu meşgul etmektedir.''
“Günümüzde aramızdan kaç kişi bir yandan düşünmeyi sürdürürken bir yandan da zaman içinde süregiden bu saygıyı, uyumsuzluğu ve cömertliği gösterebilmeyi başarır?”
Reklam
Kadının dramı, her öznenin kendini hep olmazsa olmaz olarak sunan temel talebi ile bu öznenin talebini önemsiz kılan bir durumun gerektirdikleri arasındaki çatışmadır. Kadınlık durumu içinde bir insan varlığı kendisini nasıl gerçekleştirebilir?
“…’feminizm’ iki doruk noktasına ulaştı. İlk olarak, doğum kontrol, kürtaj özgürlüğünün, dolayısıyla kadere boyun eğerek değil de bir seçim olarak annelik hakkının elde edilmesi. Ardından, kadınların bilime, uzmanlığa ve sanata olduğu kadar politik sorumluluğun en üst mevkilerine de yoğun katılımı.”
Beauvoir’in gözünden Sartre..
Aramızda yaratıcılığı en bitmez tükenmez olan Sartre'dı: ağıtlar, çocuk tekerlemeleri, hicivler, küçük aşk şiirleri, masallar, şiirler yazıyor, bazen de kendi uydurduğu bir müzikle onları söylüyordu. Sözcük oyunlarını küçümsemiyor, tersine onlarla eğleniyordu.
224 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.