O kadar güzel bir roman okudum ki, Nazan Hoca yine harikalar yaratmış ! Kehribar Geçidi bir yedi uyuyanlar romanı hani Ashab-ı Kehf diye bildiğimiz 309 yıl bir mağarada uyuyan 7 kişi bir de köpek- canım Kehribar- fakat bu alışılmışların çok ötesinde bir kitap. MS 300'lerin Roma'sına, İmparator Diocletianus zamanına, elden ele cepten cebe gezen ve en son bir mağarada 309 yıl uyuyup uyandıktan sonra bu kutlu uyuyanların şahidi olan kusurlu bir sikkenin gözünden bakıyorsunuz. Hukukun da adaletsizliğin de başkenti Roma'nın ateşinde sadece "Tanrı birdir" dedikleri için türlü türlü zulme maruz kalan insanların çektiği acıyı okuyucuya bu denli hissettirebilen cümlelere hayran olmamak elde değildi. Hanımefendi Sabina'ya Övgüler'i bir daha unutur muyum, mümkün değil... Yedi kişinin isimleri hafızama çoktan kazındı ki onlar: yazıcı köle Simonides, azatlı köle Vitalis, lahit kopyacısı Efesli Linus, tapınak kandilcisi Feliks, uykusuz çoban Fazelis, gezgin Al-Mina, barbar Yüzbaşı Geta. Bir de hiç unutulmayacak biri daha var ki onun hikayesini yazmak okuyucuya bırakılmıştı: erdemli köpek Kehribar. Bu kitap kesinlikle birkaç kere daha okunmalı, bir kerede okuyup geçilmeyecek kadar güzel...