Yâ Rabb, muhakkak ki ben kendime çok zulmettim; yani çok günâh işledim. Gün nahları ise ancak sen afv ü mağfiret eders sin. Hakkıyle gafur ve rahîm ancak sensin. Beni kendi indinden bir fazl u keremle afv ü mağfiret eyle ve bana lutf u ihsanınla merh hamet eyle. Yani benim istihkakım olmay yarak mahza fazl u kereminle cehennemd den halâs edip cennet ve cemâline kavuşt tur. Şüphesiz Sen Ğafûr ve Rahîm’sin, yâni çok affeden ve çok merhamet edensin.” (Buh hârî, Ezân, 149; Deavât, 16)
"Ben deniz olsamda sen Ankara'sın."
Reklam
Ezê ji bîr kim Wa kulîlkên ku min ji bo yî te Li ser zimanê xwe şin kirin...
Yalnız bir anlamda «özgürlüğe sahip »sin sen: kendi yaşamım yönetmeyi öğrenmeme, kendini bu yönde eğitmeme ve kendini eleştirmeme özgürlüğüne sahipsin.
Cervantes Sen Shakespear'sin Ya da ben deliyim!
Yıldızların şu andaki kötü etkisinin geçmesini beklemek, yerinde olur.
Ağzımın kıyısında 'yara' gibisin. Azıcık gülsem 'kan', gülmesem koca bir 'ızdırap'sın...
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.