Basılı şeylerin ölü olanlarının muazzam çokluğu karşısında şaşkınlığa düşmüştü. Bunlarda ne ışık, ne yaşam, ne renk görünüyordu. Yaşamın soluğundan eser yoktu içlerinde.
Yaşam dayanılmaz biçimde donuk ve aptaldı ve onun ağzındaki tadı kötüydü. İç dünyasının aynasına, boydan boya bir kara perde gerilmişti. Hayal, hiçbir ışık ışının girmediği karartılmış hasta odasında yatıyordu.