8. "Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize tarafından bir rahmet bağışla! Çünkü bağışı pek bol olan yalnız sensin!"
9. "Rabbimiz! Sen, insanları geleceğinde asla şüphe olmayan bir günde kesinlikle bir araya toplayacaksın! Doğrusu Allah, verdiği sözden caymaz. (Âl-i İmrân Sûresi)
Allah Rasûlü (s.a.v.): "Hiçbir kalp yoktur ki Rahmân'ın iki kudret parmağı arasında bulunmasın. Onu doğru tutmak istediğinde doğru tutar, dilediği zaman da eğriltir" buyurmuş ve devamlı olarak: "Ey kalpleri sâbit kılan Allahım! Kalplerimizi dinin üzere sâbit kıl" diye dua etmiştir. (İbn Mâce, Mukaddime 13) Müslim rivayetine göre ise Efendimiz: "Ey kalpleri evirip çeviren Allahım! Bizim kalplerimizi taatin üzere sâbit kıl" diye dua etmiştir. (Müslim, Kader 17)
Yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kalple alakalı mânevî durumların hassasiyetine dikkat çekmek üzere: "Kalb, boş bir arazide duran ve rüzgarın kendisini sağa sola evirip çevirdiği kuş tüyüne benzer" buyurmuştur. (İbn Mace, Mukaddime 10)
Sirri Sakati (k.s.) der ki:
"Kalpler üç türlüdür: Bir kalp vardır dağa benzer. Böyle bir kalbi, hiçbir şey yerinden sökemez, kaydıramaz. Bazı kalpler hurma ağacı gibidir. Böyle bir kalbin kökü olduğu yere çakılıdır. Rüzgâr onu biraz eğer; fakat eğilme önemli değildir. Bazı kalpler ise kuş kanadı gibidir. Böyle bir kalbi esen rüzgâr sağa sola kaydırır." (Hani, el-Hadáiku'l verdiyye, s. 185)
Anlaşılan o ki kulun selamete erip selamette kalabilmesi için kalbi korumak, onu sürekli iman ve hidâyet üzere bulundurmak zarureti vardır.
Sayfa 381 - Erkam Yayınları, 1. Cilt