Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sivas Kongresi 1919 eylülünün 4'üncü perşembe günü öğleden sonra ikide açıldı.
M.Kemal, 18 Haziran 1919 günü Amasya’dan, Edirne’deki 1. Kolordu Komutanlığına yolladığı emirde şöyle diyor: “Umum Anadolu ve Trakya Müdafaa-yı Hukuk-u Milliye ve Redd-i İlhak cemiyetlerini tevhit etmek(birleştirmek) ve Anadolu ve Rumeli umum vilayatının murahhaslarından mürekkep kuvvetli bir heyet-i merkeziye teşkil etmek takarrür etti(kararlaştırıldı).” (Nutuk, 3.C., 19. belge) Sivas Kongresi, bu kararın sonucudur. Karabekir, bölgesel ve sınırlı bir yaklaşım içindeyken, M.Kemal, sorunu bir bütün olarak ele alıyor. Aralarındaki büyük farkın biri de budur. A.Fuat Cebesoy diyor ki: “Amasya kararları ile ayrı ve bölgesel teşebbüsler birleştirilmiş, bütün milletin, istiklal ve vatanımızın uğradığı tehlike etrafında birlik olduğu harice ve dahile gösterilmiştir. Amasya kararları toplayıcı bir ruh taşımaktadır. Şunu hemen ilave etmeliyim ki bunun başlıca amili de M.Kemal Paşadır.” (M.M. Hatıraları, s. 76) Fevzi Çakmak da şöyle diyor: “Eğer Mondros Mütarekesini takip eden aylarda, bir tayyareden Anadolu’ya bakarsanız, yer yer yanan ateşler(Redd-i İlhak ve Müdafaa-yı Hukuk dernekleri) görülecektir. Bu ateşleri birleştirecek bir alev lazımdı. İşte onu M.Kemal Paşanın meşalesi temin etti.” (Aktaran T.Z. Tunaya, Türkiye’de Siyasi Partiler, s. 475)
Sayfa 626 - Dipnot 163, Bilgi Yayınevi, 6. Basım
Reklam
Erzurum Kongresi Öncesi Sivas'ta Genel Durum
Reşit Paşa, 11 haziran 1919 günü Sivas Valiliği görevine başladı. Ona göre yönetimin temeli huzur ve guvenlikti. Çünkü Mondros Ateşkesi'ne göre asayiş dolayısıyla işgal hakki doğuyordu ortamda ise Osmanlı Devleti'nin otorite boşluğu yaşanıyordu. Bu bilgilere sahip olan yeni valinin ilk işi Sivas'a bağlı sancaklara birer genelge göndererek asayiş ve güvenlik durumu hakkında bilgi istemek oldu. Böylece hem idarî hem de vatanî görevi yerine getirmek istiyordu. Aldığı cevaplar iç açıcı değildi. Her taraf Rum, Ermeni siyasi çeteleri ve eşkıyalık yapan serserilerin elindeydi. Halk can, mal ve namusundan emin değildi. Elde yeterli sayıda jandarma yoktu. Bu nedenle mutasarrıf, kaymakam ve nahiye müdürleri, bu çete ve eşkıya hareketlerini Dahiliye Nezaretine iletmekten baska birşey yapamıyorlardı. Bu durum yasa dışı davranışları şımarttığı gibi, yöneticileri de ümitsizliğe düşürüyordu.
Mazhar Müfit Kansu'nun, kongrenin yapıldığı günkü izlenimleri
Kongre, gününde yani Mustafa Kemal'in tayin ettiği ve her türlü engeli yenerek Sivas'a ulaştığı günün akabinde toplandı. Millî tarihin büyük Türk rönesansı, ihtilâl ve kurtuluş kongresi diye anacağı Sivas Kongresi, gelecekteki her 4 Eylül bir millî bayram günü olarak kutlansa yeridir. 4 Eylül 1919 hakikaten Türk tarihinde başlı başına bir dönüm noktası olmuştur; millî ihtilâl, savaş, kurtuluş, inkılâp, cumhuriyet devrini getiren hamlenin vatan bütünlüğü adına temelini Sivas Kongresi teşkil etmiştir.
#19Mayıs
Bazı aklı evveller, "Kurtuluş savaşı tek kişiye mi bağlı…" diyor.  Evet, bazı olaylar kahramanlarından bağımsız var olamazlar.  Bu sebeple tek kişiye bağlıdırlar. Kahramanlarına!.. İsterseniz deneyin.. Buyurun Fatih'i çıkarın, alın bir kenara koyun ve İstanbul'u fetih edin de görelim.. Nasıl yapacaksınız? Fatih olmadan İstanbul'u asla
King-Crane Komisyonu
Paris Barış Konferansı sırasında Türk topraklarının durumunu, Suriyelilerin ve Filistinlilerin I.Dünya Savaşı sonunda belirlenecek yeni sınırlara ilişkin görüşlerini saptamak üzere oluşturulan komisyon (1919). ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın isteği üzerine Henry C. King ve Charles R. Crane’in başkanlık ettiği ve Haziran 1919’da çalışmalara başlayan komisyon, Suriye ve Filistin'i dolaşarak halkın görüşlerini dinledikten soma, Arapların büyük çoğunluğunun Suriye’nin bağımsız olmasını istediğini ve Fransız mandasına karşı olduğunu saptadı. Ayrıca, Barış Konferansı üyelerine şu teklifleri sundu: 1) Kilikya, Ermeni mandasma bırakılacak toprakların dışında kalmalı, Anadolu’ya dahil edilmelidir, 2) Anadolu’dan ayrı, manda altında bir İstanbul Hükümeti kurulmalıdır, 3) Anadolu için de ayrı bir manda düşünülmelidir, 4) Yunanlılara Anadolu'da toprak verilmelidir, 5) İstanbul, Anadolu ve Ermeni hükümetleri, aynı manda altında toplanmalıdır, 6) ABD, söz konusu yerlerde manda yönetimini kabul etmelidir. Görüldüğü gibi King-Crane Komisyonu, Misak-ı Millî sınırlanrını üç parçaya bölmekte ve bu üç ayrı parçayı Amerikan mandası altında toplamayı önermektedir. İşin ilginç yanı ise, Sivas Kongresi sırasında milliyetçi aydınlardan çoğu, bu komisyon üyelerinin telkinleriyle, Amerikan mandasının ülke bütünlüğünü koruyacağını savunmuşlardır.
Reklam
İşte size bu gazeteden seçtiğim birkaç cümle(sayı:4, 28 Eylül 1919).İmza:Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi. Padişahımız[Vahdettin] Anadolu harekatının tamamıyla meşru olduğunu ilan ederek cereyan-ı mevcudu lütfen teşvik etmekte ve hatta iştirak-i hümayunlarıyla da takviye buyurmaktadırlar. Allah Allah, kafamız çorba kazanına dönmüş de bizim mi haberimiz yok! Vahdettin bir beyanname yayınlıyor, Anadolu kamuoyuyla beraber duygulandığını, milletle beraber olacağını söylüyor ve bu beyanname, en büyük yankıyı, 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde düzenlenen Sivas Kongresi'nin buğusu henüz üzerinde tüterken Mustafa Kemal tarafından çıkartılan gazetede yapıyor, dahası, düğün bayram kutlanıyor. Oysa bize, o zaman yayınladığı bir beyanname ile Milli hareketi destekleyen padişahın "vatan haini" olduğu öğretiliyordu. İrade-i Milliye'lere baktığınızda orada "hain" konumuna padişahın değil, Damat Ferit Paşa'nın oturtulmuş olduğunu görürsünüz. Demek ki hainlik de şartlara göre değişebiliyormuş!
Sayfa 180Kitabı okudu
750 syf.
10/10 puan verdi
Bir Çift Mavi Göz
"beni görmek demek behemahal yüzümü görmek demek değildir. beni ve fikirlerimi anlıyorsanız, bu kafidir." günümüzde atamıza ilişkin yapılan televizyon programlarında onu yad etme ve hakkını teslim etme programları olması gerekirken; ne yazık ki saygı duymalı mıyız, diye tartışıyorlar.  çok yazık.  ben atatürk'ü sevmeliyiz, okumalıyız,
Atatürk: Modern Türkiye'nin Kurucusu
Atatürk: Modern Türkiye'nin KurucusuAndrew Mango · Remzi Kitabevi · 2004575 okunma
"Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz." (Sivas Kongresi - 4 Eylül 1919)
Sivas Kongresinin 100. Yılı!
Sivas Kongresi Mustafa Kemal Paşa önderliğinde az sayıda delege ile 4 Eylül 1919 günü başladı. Mustafa Kemal Paşa açılış konuşmasına şöyle başladı; "Saygıdeğer Efendiler! Vatan ve milletin kurtuluşunu hedefleyen mecburiyetler, sizleri bunca sıkıntı ve engellere rağmen Sivas’ta topladı. Kahramanca kararlılığınızı tebrik eder ve sizlere hoş geldiniz demekle mutluluğumu arz ederim."
Reklam
18 Ocak 1919'da, savaşta yenilen devletlerin katılmadığı, 32 devletin delegelerinden kurulu Paris Barış Konferansı başlamıştı. Ermeniler Kars–Ardahan bölgesini ve Trabzon Vilâyetinin bir kısmını istiyor, Gürcüler Batum'u almaya çalışıyor, Paris'e gitmiş olan, Karadeniz Rumlarından müteşekkil bir heyet, İnebolu'dan Batum'a kadar uzanan, o zamanki büyük Trabzon Vilâyeti ile Kastamonu ve Sivas vilâyetlerinin bir kısmını içine alan bölgede bağımsız Pontus devletinin kurulma kararını almaya uğraşıyordu.
İKİNCİ BAP YIL YİNE 1919 ve İSTANBUL'UN HÂLİ ve ERZURUM ve SIVAS KONGRELERİ ve KAMBUR KERİM'İN HİKÂYESİ
187 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.