İslâm’ın öğrenebileceğimiz birçok farklı yönü ve ilmi var. Fıkıh öğrenebilirsiniz, kelam öğrenebilirsiniz, hadis öğrenebilirsiniz, siyer öğrenebilirsiniz; lakin bütün bu ilimler bir hale dönüşmedikçe, hayatımızda bir ℎâ𝑙 olarak neşvünema bulmadıkça bunun hiçbir kıymet-i harbiyesi de yoktur.
Sayfa 14
Hz. Ebû Bekir'i anlatan çok ama onun gibi sıdk/doğruluk ve sadakat abidesi olan az, Hz. Ömer'i anlatan çok ama onun gibi adaleti ortaya koyan az, Hz. Osman'ı anlatan çok ama onun gibi hayâyı, edebi ve iffeti ortaya koyan az, Hz. Ali'yi anlatan çok ama onun gibi ilmi, cesareti, hakkaniyeti ve istikameti ortaya koyan az, Hz. Hatice'yi anlatan çok ama onun gibi fedakârlığı ve vefayı ortaya koyan az, Hz. Aişe'yi anlatan çok ama onun gibi ilim ve vakarı ortaya koyan az, Rivayeti aktaran çok ama riayeti ortaya koyan az... Bu da söz israfına sebep oluyor, konuşup da yapmayınca bereket olmuyor, böyle olduğu içinde çağın Ebû Cehillerinin ve Ebû Leheblerinin karşısı boş kalıyor, onlar da istedikleri gibi bu dünyayı yönlendiriyor...
Reklam
Hadis 37: Misvakı büyük olan kişiye vermek. 182- İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Rüyamda misvak kullandığımı gördüm. Biri diğerinden daha büyük bir adam geldi. Ben misvağı küçük olanına verdim. Bana "büyük olanına ver denildi. Ben de büyük olanına verdim" (imam Buhârî, Sahih-i Buhâri Muhtasarı, s.148.) Peygamberin bir rüyasının hadisi. Peygamber rüyasını anlatmiş işte Kur'anda olmayan bir konu daha. Bir misvakın varsa iki kişi isterse büyük olana verilmeli nedeni nedir? Peygamber söylememiş. Kur'an'ın ayrıntilı açıklamasını hadisten arayanların ortak tespiti hadislerinde tefsir edilmesi yönündedir. Yani Kuran'ı açıkladığını iddia ettikleri hadislerinde açıklanmaya ihtiyacı var. Islam dinini yaşanması kolay bir din yerine Yahudilerin Tevrať'a, Hristiyanların Incil'e yaptiğını, ehl-i sünnet de uydurma hadisler yoluyla Kuran'a yapıyor. Kuran'in anlaşılmaz bir kitap olduğunu anlamak için insanların yazdığı siyer, fikıh, icma, kıyas ve hadis ilmi olmadan anlaşılmaz olduğunu savunarak Kuran'ı yetersiz görüyorlar. Buraya kadar okuduğunuz bölümde gördügünüz gibi yazılanların âyetler ile desteklenecek hiçbir tarafi yok. Buhârî'nin yazdığını Hureyre destekliyor. Hureyre'nin yazdığını Tirmizí destekliyor. Yani iftiranın arkasında Kuran yok. Başka bir iftiraci var.
Sayfa 113Kitabı okudu
Bizler Siyer sayfaları içerisinde geçen bu örnek şahsiyetleri hep tarihe hapsederek okuduğumuz için çoğu zaman onları büyüklüklerini ikrar etme dışında bir adım atmıyor, hayranlık duyuyor, ama hayranlık duyduğumuz o sahneleri yaşama adına ortaya bir gayret koymuyoruz. Koymadığımız için, Hz. Ebû Bekir'i anlatan çok ama onun gibi sıdk/doğruluk ve sadakat abidesi olan az, Hz. Ömer'i anlatan çok, ama onun gibi adaleti ortaya koyan az, Hz. Osman'ı anlatan çok ama onun gibi hayayı edebi ve iffeti ortaya koyan az, Hz. Ali'yi anlatan çok ama onun gibi ilmi, cesareti, hakkaniyeti ve istikameti ortaya koyan az. Hz. Hatice'yi anlatan çok ama onun gibi fedakarlığı ve vefayı ortaya koyan az, Hz. Aişe'yi anlatan çok ama onun gibi ilim ve vakarı ortaya koyan az. Rivayeti aktaran çok ama riayeti ortaya koyan az. Bu da söz israfına sebep oluyor, konuşup da yapmayınca bereket olmuyor, böyle olduğu içinde çağın Ebû Cehillerinin ve Ebû Leheblerinin karşısı boş kalıyor, onlar da istedikleri gibi bu dünyayı yönlendiriyor....
"İlmi dünya için öğrendik, ama ilim bize dünyaya değer vermemeyi öğretti."
Mevcut bürokratik yapı yedi yıllık İmam-Hatip projesine geçit vermek niyetinde değildir. Bu projeyi kendi kalelerinin düşmesi ve irticanın zaferi olarak görüyorlar. "...bu üyeler İmam-Hatip Okulunda Arapçaya ihtiyaç yok diyecek kadar konuyla ilgisiz kişilerdi. "...bir kısmı da “siyer ne demek?” diye soruyordu. "...Celâl Hoca, “Milli Eğitim Bakanlıoğının en üst seyiyesindeki bir ilmi kurulun içinde böylesine cahil kişilerin bulunması beni çok üzüyor demiştir?
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
80 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.