Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
SUÇLUYORUM | EMİLE ZOLA
Bir adalet çığlılığı! Beğenerek, severek ve kimi zaman adalet konusunda iç hesaplaşmalarım ile bu kısa ama bir o kadar etkileyici eseri okudum. Öncelikle çok canımı yakan bir şey var; bir subayın haksızlık ile rütbesi sökülüyor, kılıcı kırılıyor “12 Ocak 1895” ..
Kitap öncesi ve sonrası olarak iki bölümden oluşuyor bunun nedeni kitabın çevirmeni
"Ya şimdi ya hiçbir zaman!"
OBLOMOV
. Oblomov'a başlayıp Of ne kadar tembel adam deyip kitabı yarıda bırakanlar...
. Sıkılsalar bile acaba bu tembellikten kurtulacak mı deyip okumaya devam edenler...
. Ve oblomovda kendini bulanlar...
Siz bunlardan hangisisiniz?
Sizi bilmem ama ben oblomovda kendini bulanlardanım oblomov yok aslında oblomovluk var. Ve oblomovluk bir
Siz hangisisiniz?
Kaçan mı, Kovalayan mı, Yakalanan mı?
Cemil Kavukçu'nun Düşkaçıran öykü kitabı üç bölümden ve her bölümde farklı ama kimi zaman da birbirine eklenebilen öykülerden oluşuyor.
Bölümler: Kaçan, Kovalayan ve Yakalanan bölümleri.
Kaçan bölümünde kent yaşamını ve kent yaşamının buhranını ele alıyor Cemil Kavukçu. Bölümün öyküleri şehir yaşamının kişiyi yabancılaştıran, doyumsuz kılan, ikiyüzlü eden dönüşümleri ele alınıyor. Kişilerin içerisine girdiği bu olumsuz durumlara karşı destek olarak da bu yaşamdan kaçmak için bir şiir dizesi sunuyor yazar.
" Yola çıkınca gidilir...Kentler çığlık çığlığa terk edilir."
Kovalayan bölümünde korkularının, karabasanlarının üstüne giden insanlar anlatılıyor. Bilinmezlerin peşine düşen, mülkiyetin tutsaklığından sıyrılmaya çalışan ve sadece kullanılmak üzere eşyalarla yaşayan insanlar var öykülerinde.
Son bölümde ise düşledikleri yaşamı elde edemeyen, kafese hapsolmuş bir kuş yaşamına sahip bireyler anlatılıyor. Bir baba, eş, kardeş veya herhangi başka biri tarafından alıkonulan yaşamlar ve düşler.
"Siz hangisisiniz? Hep 'gölge' olup asla ıslanmayan mı, yoksa yaşamın ayrıntılarının sırılsıklam ıslattığı biri mi?"
Ben 'sırılsıklam ıslanan' kişiyim....
Sevgili yazarımın okuduğum ilk kitabı ama son olmayacak....
Gölgeler Islanmaz 27 öyküden oluşan muhteşem bir kitaptı. Hepimiz öykü kitapları okuruz, ama mutlaka içinden biri veya birkaçı daha çok beğenimize hasıl olur. Bu kitap öyle değil hepsi birbirinden güzel, duygu yüklü ve hayatı anlatıyordu. Okuduğum her öykü beni sımsıcak sardı, öykülerle İzmir sokaklarında dolaştım. Her öyküde farklı hayatlara ve yaşanmışlıklara dokundum.Gülümsedim, hüzünlendim, kızdım...Tek kelime ile muhteşemdi. Tavsiyemdir mutlaka okuyun.
Peki ya siz?
Kitap kesinlikle anlatmak istediğini çok net anlatmış hemde hiç birşeyi atlamadan... kesinlikle tavsiye ederim... yazarın hayvanlar üzerinden politik taşlama gayet yerinde. Özellikle bazı yerler var ki üzerine bir saniye durup düşünüyorsunuz... aaa gerçekten böyle diye. Bizde kendi arkadaş grubumuzda okuduktan sonra istenildiği gibi aslında sorguladık. Biz hangi hayvan olurduk bu düzende... karşı çıkan... koşulsuz kabul eden... kandıran.... kanmayıp öylece izleyip sessiz kalan... korkan... korkutan... başkalarına maşa olan hangi karakteriz diye sorguladık. Ve aslında hiç biri olmak istemeyip bir anda yerine göre hepsi olduğumuzu, ve sürekli olarak da mutlaka bunlardan biri olduğumuzu farkettik... okuyun ve düşünün siz hangisisiniz ?
