Bu söz sizce hangi insanlara söylenmiştir. Hiç düşündünüz mü? Hangi motivasyon kanalına baksam sürekli insanlara bunları pompalamaya çalışıyor. Peki bu söz neden bu kadar yanlış kullanılıyor?
Bu gibi sözler genellemeden ibaretdir. Genelleme sözlerle de yola çıkılmaz. Yolda kalırsınız. Her sakallıyı dedeniz sanarsanız günün sonunda siz pişman olursunuz. Önce bir kendi hayatınıza bakın doğru yerde miyim? yanlış yerde miyim? Doğru yerdeyseniz ne ala. O zaman neden konfor alanınızdan çıkıyorsunuz ki?
İnsanların hayat amacı zaten mutlu ve huzurlu olmak değil midir?
Örneğin: Siz zaten sevdiğiniz işi yapıyorsanız. İşinizden memnunsanız neden başka işlere atılmaya çalışma gereği duymak istersiniz ki? Böyle düşününce bu sözün sizin için ne kadar saçma olduğu ya da saçma olmasından ziyade sizin için söylenmemiş olması mutlak bir gerçektir.
Bu yüzden eğer doğru yerde olduğunuzu düşünüyorsanız zaten ekstra bir şey yapmanıza gerek kalmıyor. YAPSANIZ BİLE o sizin sorumluluğunuz değil. Sizin hobilerinizden sadece bir tanesi olur. Bu yüzden bu yazımı dikkatle okumanızı temenni ediyorum. Buraya kadar okuduğunuz içinde teşekkür ediyorum.
Belirsizlik sizce de insana kafayı yedirecek türden bir karmaşa değil mi? Düşünsenize bir olay var ortada ama o olayın nedenini bilmiyorsunuz veya ne anlama geldiğini, sadece koca bir boşluk var. Fotoğraftaki kitap da benim belirsizliğim. 1 yıl geçti ben hâlâ bilmiyorum nedenini koca bir boşluk, içimde yanan bir kıvılcım var...
Bu aralar gündemde olan bir şey hakkında konuşmak istiyorum. Özellikle fantastik kitaplarda ana kadın karaktere bir güçlü kadın yükleme furyası var ve bunu sadece iyi savaşması, laf sokabilmesi gibi unsurlar üzerinden yapılandırıyorlar. Bence güçlü kadın dediğimiz kişi sadece iyi savaşıyor olmamalı, güçlü kadın olmak için başkalarına korku salmamız gerekmemeli. Güçlü kadın ağlar da, güler de, hata da yapar vb. Güçlü kadın kimdir biliyor musunuz bir örnek vereyim
Çalıkuşu bu kitaptaki Feride'dir güçlü kadın.
Yazarlar karakter güçlü olsun diye onları acımasız yapıyor ama güçlü kadınların merhametli olduğunu unutuyorlar.
Kadın karakterlerine yıllarca taşıdıkları bir intikam duygusu yüklüyorlar ama güçlü kadınların bir olayı aşıp içinde öfke değil de rahatlama hissi taşıdıklarını unutuyorlar.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce güçlü kadın sadece iyi dövüşebilen kadın mıdır, ağlayan kadınlar güçsüz müdür?
Sartre, Bulantı kitabında
"Yalnızlık; düşündüklerinizin kafanızın duvarlarına çarpıp tekrar içerde kalmasıdır.” der.
Osho, “yalnızlık, yanlış anlaşılmış bir tek başınalıktır” diye dile getirir.
Sizce nedir yalnızlık?