Tezkiretü'l Evliya semerkand yayın evininkini sipariş vermiştim ama kitapçım tükenmiş dedi.Bu varmış Dergah yayınlarının sizce bu yayın evinin bu kitabı nasıl??Ona göre alacağımda aradaki sayfa sayısı farkı 160.
ᴢᴀᴍᴀɴıɴ ʏᴀɴᴋısı • sᴇʀᴅᴀʀ ᴄ̧ᴀᴛᴀᴋ #kitapyorumu
“sevdiğim herkes gittiyse ben neden buradayım?”
uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan birinin yorumuyla geldim bugün.
başkarakterimiz, eser’in ilk gençlik yıllarından başlayarak hayatına konuk oluyoruz. ilk aşkı müzeyyen sayesinde nasıl yaşıtlarından farklılaşıp okumaya ve kitaplara yöneliyor, bu okumalarının akabinde yazmaya devam ediyor…
ilk aşkı müzeyyen’den sonra zeynep ile diyar diyar geziyor. bizde bu gezintide eser’e eşlik ediyoruz. fakat bu gezintinin sonunda annesi hastalandığı için tekrar memleketine dönüyor eser ve biz çok çarpıcı bir gerçekle burun buruna geliyoruz.
sizce bu gerçek nedir?
eser kendiyle ilgili neyi öğreniyor?
evlenmek üzere olduğu zeynep bir anda neden ve nasıl ortadan kayboluyor?
daha bir çok soruyla bizi şok eden müthiş bir finaldi. ben okurken sonunu asla bu şekilde tahmin etmemiştim. hem üzüldüm hem de gerçekten inanamadım.
yazarın kalemi oldukça akıcı ve sizi tek bir satır bile sıkmadan içine alıyor. cümlelerin arasında eser’in dünyasında kayboluyorsunuz. ben başlarda anı tarzında bir kitap olacak gibi düşünmüştüm fakat harika kurgulanmış bir hikayeydi. betimlemeler, kendimize yöneltebileceğimiz anlamlı sorular, şimdiye kadar gözümüzden kaçan kıymetini bilemediğimiz anılarımız… güzel bir sorgulama serüveni oldu benim için.
bu kitabı okumayan çok şey kaçırır. muhakkak okuyunuz.
Sosyal medya, insanların hayatlarına bakmamıza izin veriyor ama geçmişte farkında bile olamayacağımız kusursuz görünümlü hayatlar bizleri daha da meraklandırıyor ve bu hayatları izledikçe daha fazlasını görmek istiyoruz. Fakat gerçekten bu merakımızın bedelini ödemiyor muyuz sizce? Kendinizi Nasıl Mutsuz Edebilirsiniz adlı kitapta, mutsuz hissetmenin en kolay yolunun, başkalarının hayatlarına bakıp kendimizi onlarla kıyaslamak olduğu yazar. Belki de merakımızı tatmin etmek için başkalarının hayatlarına bakıyoruz ama bunun bedelini de mutsuz hissederek ödüyoruz.
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
~
Bütün kitaplar mutluluk arayışı üzerine. Herkes tanımlamaya çalışmış. Herkesin bir yorumu var. Ama kimse mutlu değil.
Kızım ortaokula başlarken bir form doldurduk. Aklımda kaldığı kadarıyla;
Soru şu: Çocuğunuzun ileride nasıl olmasını istiyorsunuz?
Cevabım: İlgi alanını bulup o konuda uzmanlaşmasını ve başarılı olmasını istiyorum.
Rehber ögretmeni dedi ki herkes mutlu olmasını istiyorum yazmış 😇
Sizce inandırıcı mı tüm velilerin çocuklarının mutlu olmasını istiyor olması? Amaçları gercekten mutluluk mu? Herkes çocuğunun mutlu olmasını ister de bu kadar rekabet nedir o zaman veliler arasında? Çocuğun notu düşük geldiğinde neden öğretmen sorgulanır? Belki çocuk halinden o kadar mutlu ki o not ona yetiyor.
°Hayatımızı mutlu geçirmek zorunda mıyız?
°Mutluluğu ararken ödediğimiz bedeller ne olacak?
°Mutluluğun sınırı var mı?
°Altıncı Koğuş okumak bana ağır gelmiş olabilir mi 🥹
Üniversite mezunu bir adam okulda hademelik yapar mı?Eğer cezaevinde yatmış eski bir hükümlü ise yapar.Hatta o işi bulduğuna bile şükreder.Peki aynı adamın hem güzel hem becerikli hem anlayışlı üstüne bir de öğretmen bir eşi varken bu adam karısını başka bir kadınla aldatır mı? Eh bizim Sinan ise bu adam, evet yapar hem de pişman ola ola kendinden
Bir yangına müdahale edip söndüren iki itfaiye eri karşı karşıya gelir. Birinin yüzü isten kapkaradır.Diğerinin yüzü ise tertemiz.
Sizce hangisi ilk olarak yüzünü yıkar?
Tabii ki yüzü temiz olan. Çünkü o kendi yüzünü görmez. Arkadaşının yüzündeki isi görünce kendi yüzünü de kirli sanır ve gider ilk o yıkar. Kirli olan ise arkadaşının yüzünü temiz gördüğü için kendi yüzünü yıkamayı düşünmez.
Aynı bu örnekte olduğu gibi kendimize körüz.
Dijital Peygamberler
Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı.
Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar.
Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar.
Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat