Arkadaşlar selam.
Uzun bir süre oldu, sanırım 1.5 yıldır inceleme yapmıyorum. Bunun sebebi zorlu bir dönemden geçtim, kafa olarak iyi değildim; yeni yeni toparlanabildim.
Aklımdan inceleme fikri geçmiyordu, ancak son zamanlarda yazdığım bazı incelemelerden çok güzel dönütler aldım, kenarda köşede yazdığım bazı lakırtıların okurlar tarafından
“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CjVq5rjN0uV
Nasıl yani? Kahve fotoğrafı olmadan bir Kürk Mantolu Madonna kitabı yorumu mu? Olacak iş değil...
İncelemeye başlamadan önce yine şunu söylemem gerek. Bu incelemenin altına bir noktaya kadar yazılan her
Eselamûaleykûm 🤚
Öncelikle Şeriat bilindiği üzere şuan İranda uygulandığı gibi bir yönetim şekli değildir!
Şeriat, Allah'ın Müslümanlar'a halkı ve ülkeyi yönetim sistemi için uygulamalarını emrettiği kanunlardır.
Sevgili peygamberimiz ﷺ bize nasıl yürüyeceğimizi, nasıl konuşacağımızı, insanlara karşı nasıl davranacağımızı öğretmişken
YouTube kitap kanalımda Cesur Yeni Dünya kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
Vedat Milor'un Twitter'da yaptığı "Menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı?" anketinden sonra 1000kitap'ta bugüne kadar yaptığım ilk anketli incelemeye hoşgeldiniz. Bu incelemenin yorumlar kısmında şu sorunun
Evet bitirdiğimde bu soruyu sordum kendime. Neden okudum ki? Kitap mıydı şimdi bu?
Evet burda yazarları eleştirince, yazamıyorsanız yazmayın diyince bazı şahıslar “Herkes istediğini yazmakta özgür” diyerek çıkışarak savunmaya kalkıyorlar. Şimdi bir daha açıklık getirelim neden böyle kitaplar basılmamalı:
Öncelikle bu kitaplar hep liseli
"İnsan beyni onu anlayabileceğimiz kadar basit olsaydı, o zaman da biz onu yine anlayamayacak kadar aptal olurduk."
Yine bir inceleme yazmadan diğer okurların yazdığı güzel incelemelere göz gezdirdim. Dolayısıyla kitabın içeriğini, konusunu ve kahramanlarını bu incelemeden öğrenemezsiniz çünkü yazmadım. Bunun için diğer incelemelere göz
'sevgi' konusu hep tartışılan, derin, anlaşılmaz ve kişiden kişiye değişiyor derim... Peki 'sevgi' tam olarak nedir/neydi?
Kitap adında 'sevme' var yani 'sevmek eylemi' görüldüğü gibi; sevme, sevilme elbette 'sevgi' den geliyor. Yazarımız üç önemli unsur üzerinde duracaktır; sevme, sevilme, sevgi.. Peki 'sevgi' seven için mi geçerli yoksa sevilen
Wattpad denilen bir uygulama var. Binlerce amatör yazarın yazı yazıp yayınladığı bir uygulama. (Bu arada bende 2018 den beri bu uygulamayı kullanıyorum ve orda yayınladığım bir kitap 48 bin üzeri okunma aldı. wattpad.com/story/162148781...) )
Bu uygulamayı kulanan kişilerin yaş aralığı 12- 18 yaş ve orda cinsellik üzerine yüzlerce kitap yazılmış. Ve bu kitaplar bu kitle tarafından fazlasıyla rabet görüyor. Sizce bu kitaplar okunmaya değer diyemi bu kadar rağbet görüyor yoksa içeriği bakımından mı? Şahsen ben bu tarz kitapların çocuklar üzerindeki olumsuz etkisinden rahatsızım. 15 yaşındaki bir kızın yada 17 yaşındaki bir erkeğin cinsel ilişkiye girmesini allayıp pullayarak sanki çok güzel bir şey yapıyormuş gibi anlatan ve bunu okuyan kitlesine özendiren yazarlar, o yaşta birine nasıl kötü örnek olduğunun sanırım hala bilincinde değil. 17 yaşındaki yiğenimi bu tarz bir kitap okurken gördüğümde fark ettim nasılsa etkisinde kalmış olayların. Açıkçası üzüldüm. Hem yazar adına hemde okuyucu kitlesi adına. Bu tarz yazarlar kalemine değil yazdığı olayın yani 'cinselliğin' tutulacağına emin olduğu için yazıyor. Ve ne yazık ki istediği şeyi de kolaylıkla elde ediyor. Ben şahsım olarak bu tarz kitapların varlığından fazlasıyla rahatsızım sizlerin bu konu hakkında ki düşüncelerini merak ediyorum?
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.