Okurken her duyguyu dibine kadar yaşatan bir kitap yorumuyla geldim bugün.Sinirden kitabı ısırmak isteyecek , acıdan boğazınız düğümlenecek,gözleriniz dolmuşken birden gülmeye başlayacaksınız bu kitabı okurken.
.
Fisher,liseden mezun olur olmaz orduya yazılarak deniz piyadesi olur.Fakat bu kararı verirken adaya yeni taşınan Lucy ile henüz tanışmamıştır.Ne olursa olsun ona dönüş yolunu bulacağına söz vererek göreve giden Fisher’ın bu gidişi , ilk gidişi olmayacaktır.Yıllar geçtikçe savaşın ve cephede olmanın ağırlığını kaldıramayan Fisher, ilk aşkı, birtanecik karısı Lucy’ye dönüş yolunu kaybettiğini anladığında Lucy’nin güvenini tekrar kazanmaya çalışacaktır.Sizce bir aşk kaç badire atlatıp aynı kuvvetle kaldığı yerden devam edebilir ? Veya edebilir mi ?
.
Uzun zamandır bir kitabı okurken bu kadar duygu karmaşası yaşamamıştım.Ciğerimi dağladı,beni sinir krizlerine soktu,gözlerimi doldurdu.Daha burada anlatamadığım bir sürü duygu yaşamama sebep oldu.İşlediği konu neticesiyle çok da gerçekçi olması kitaba daha da kapılıp gitmemi sağladı.Açıkcası başlamadan önce öylesine bir aşk kitabı okuyacağımı düşünmüştüm.Beni bu kadar etkileyip her duyguyu dibine kadar hissettireceği aklımın ucundan geçmemişti.
.
Yazarın tarzı çok hoşuma gitti.Araya serpiştirdiği eğlenceli diyalogları özellikle hoşuma giden noktalardan biriydi.Bir günde okuyup bitirdiğim ve hala etkisinde olduğum bu kitabı mutlaka mutlaka okumalısınız diyor ve gidiyorum