Hayatın manası Amentü'ye inananlar için ne müphemdir, ne de muğlak.
Yine de gün gelir hakikate giden yola barikatlar kurulur. Bu defa sorulan soru şudur: "Ne yapmalı?"
Önce niyet edeceğiz, ardından kalbin sesine uyarak sonsuzluğa yöneleceğiz. Üç hakimin hükmünde hata aranmaz: Kalbin, kaderin, ölümün.
Aramak vazifedir. "Aramakla bulunmaz fakat bulanlar ancak arayanlardır." denilmiş. İnanmak ve sevmek şart. İman Cenab-ı Hakk'ın insanoğluna bir lütfudur: "Allah size imanı sevdirmiş ve onu kalplerinize ziynet yapmıştır... Bu Allah'tan bir lütuf ve nimettir." (Hucurat, 7-8)
İlahi bir lütuf olan imanın, vicdanın, şuurun, duygu ve sevgilerimizin, düşünce kuvvetimizin kaynağı-merkezi kalptir.
...
Arayışta esas olan samimiyettir. Kendini belli eder sanattan, nümayişçi ahlaktan ve kendine güvenen ibadetten uzak durmalı. Hakikatin-hayrın-güzelliğin ardına düşüp; gayret bizden, tevfik Allah'tan demeliyiz.
...
İnancımızı yaşamak "Ahlak Nizamı"nı kurmak istiyoruz." Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz" dedikten sonra sefere kim mani olabilir? Hedefimiz mutluluk ve huzur değil, Allah rızasıdır.
...
Her muhalif duruş ütopik, akıl dışı, romantik, tatbiki nakabil denilerek saf dışı ediliyor. Biliyoruz. Ancak Amentü'ye inananlar başkaldırabilir. Onlar "İsyan Ahlakı"nın öncüleridir.
Elinizdeki kitap onlara sesleniyor.
Ey kalbi olanlar!
Ümit ve korku arasında bulunanlar!
Takva sahipleri için zaman yok hükmündedir. Her an her şey olabilir!
Allah bes, baki heves.