Tam Göğsünüzün Ortasında Bir Yeriniz Acıyacak
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz…
Sokağa fırlayacaksınız…
Sokaklar da dar gelecek…
Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi…
Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü…
Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak
Hepiniz çok rahattınız, fakat ben o gece uyuyamadım. Söylenmemiş bütün güzel sözlere yine de layık olduğuma ikna edemedim kendimi. Bütün iğnelemeler ve bütün o anlar kafamın içinde dönerken uyuyamadım.. size iyi geceler..🖤
unuttuklarınızı soruyorum
hiç hatırlamak istemediklerinizi
teninize iz bırakanları
ve izinizi taşıyan tenleri
görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin
unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
Tam gögsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak...
Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz...
Sokağa fırlayacaksınız...
Sokaklar da dar gelecek..
Tıpkı vucudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi...
Ne denizin mavisi açacak içinizi,
Ne pırıl pırıl gökyüzü...
Kendinizi taşımayacak kadar çok büyüyecek,
Bir yandan da
Editörlüğünü yaptığım kitapların yorumunu yazarken bir parça zorlanıyorum. Kendi çocuğunu öven anne gibi hissediyorum kendimiEvet belki tam olarak annesi değilim bu kitapların ama her aşamasına şahitlik edip üzerinde günler geceler boyu çalışınca insan en azından bir süt anne gibi hissediyor kendiniSevgili yazarım @gregorsamsat_fikretdagli
Demek ki her şeyi üzerine çeken, uzun süre de çekeceğe benzeyen deyim yerindeyse bir mıknatıs gibiyiz. Sizler yine de inanmayacaksınız, size gülünç mü geliyor? 😂😂✨✨
İyi olsun geceler 🌃
Oğuz doğduğu zaman yüzü mavi, ağzı ateş gibi kırmızı gözü, saçı ve kaşları siyah bir dünya güzeliydi. Annesinin memesinden ilk sütü emdikten sonra, bir daha emmedi. Yiyecek istedi, lakırdı etmeğe başladı. Kırk günde
büyüdü: dolaşıp oynuyordu. Oğuz’un ayakları öküze, vücudu kurda, göğsü ayıya benzerdi. Böğürleri kıllı idi. At sürüsü güder, beygire