Şiirden anlamayan biri olarak Puşkin'in de kendi deyimiyle "Ben insanüstü bir anıt diktim kendime..." lafına sonuna kadar katılıyorum. Cesur bir şair, cesur bir aşık öyle ki bir düelloda can vermiş. Kuran'a öykünmeler kısmına ise bayıldım diyebilirim. Daha önce Kur-an'ı Kerim meali okumuşsanız hangi düşüncede olursanız olun Puşkin'in arapça olan Kuran'ı dönemin rusça şiiri biçimine nasıl başarıyla soktuğununun farkına varır ve takdir edersiniz. Çarlık rejimine olan eleştirilerini, Kazakların arasında mutlulukla geçirdiği sürgün yıllarını, Stenka Razin olarak bilinen ve 1600lü yıllarda yaşamış, çarlık rejimine başkaldırması sonucu idam edilmiş Kazak liderine olan hayranlığını dile getirmesini, bir aristokrat olarak sayılırken alt tabaka diye nitelendirilen köleleri, köle ırklarının hakkını savunmasını sade bir şiir dili kullanarak anlatmasını da sevdim. Alabileceğim maksimum verimi aldım. Ki bu kitaba başlamadan önce amacım sadece dönem, şair ve Rusya'nın siyasi tarihi hakkında belki bir kaç fikir oluşturmaktı kafamda. Aynı zamanda Kazıklı Voyvoda olarak bilinen, vampir dizi, filmlerine konu olan Dracula efsanesinin esin kaynağı, osmanlıda Fatih Sultan Mehmet'le öğrenim görmüş daha sonra aslında kazığa oturtmak gibi işkence yöntemlerini kullanarak osmanlı askerleri dahil yirmi binden fazla insan öldürmüş cani lideri de tanımış oldum daha ne olsun efendim.