Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
226 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Okuduğum en güzel kitaplardan biriydii!!! Julia satış elemanı olarak çalışan tek başına yaşayan eğlenceli bir bayan. Julia ne kadar eğlenceli ise komşusu Cain o kadar huysuz bir adam. Yaşadıklarını zıt karakter olarak yansıtan bu ikili Julia’nın arkadaşının önerisi ile birbirlerini mıknatıs gibi çekmektedir. Julia katıldığı bir yarışmadan dolayı blog yazıları yazmaktadır ama bloğunun ne yaparsa yapsın etkileşimi düşüktür. Arkadaşı hem Cain’e bir ders vermek için hem de bloğun etkileşimini artırmak amacıyla Julia’ya Cain’i iyilik ile öldürmesini tavsiye eder. Julia bu fikir ile her gün Cain’e iyilik yapmaya bunun sonuçlarını da bloğunda paylaşmaya başlar. Bloğunun bu sayede etkileşimi artar. Cain ise ilk başta ona iyilik yapan Julia’dan kaçarken gün geçtikçe bu eğlenceli kadına alışır. Bu süreçte aralarındaki buzlar erir ve kaçınılmaz son gelir, birbirlerine aşık olurlar. Daha sonra ilişkilerinin başlarında iken apartmanlarına Julia ile tanışmak için gelen gazeteci sayesinde Cain Julia’nın arkasından yazdığı blog yazılarını öğrenir. Bu gerçek eski acılarını hatırlattığı için Julia’dan uzaklaşır. Julia ise Cain’in dedesi ile tanışır, onun yardımı ile aralarındaki sorunları çözmeye çalışır. Cain’in dedesinin rahatsızlanması ve Cain’in Julia’nın yazdığı yazıları okuması ile yeniden başlarlar ilişkilerine. Kitabın sonunda evlenen çiftimiz hayatlarına mutlulukla devam ederler. Kalın ve ağır kitaplardan sonra bu kitap benim için bir terapi oldu. Çok severek okudum. Kitap Netflix filmleri gibi hissettirdiği ve dili ağır olmadığı için çok hızlı bitiyor. Herkese öneririm, okumalısınız.
On İki Gün
On İki GünDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 2018482 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
Klasik aşk hikayeleri okurum yanı sıra bu kitabın sonrasında ağır bir kitaba dünya klasiğine başlarım diye düşünerek başladım okumaya. Lakin umduğum gibi olmadı. Yazarın deprem bölgesinde gördükleri, yaşadıkları olayları okurken çoğu kez gözümden yaşlar aktı. Yeri geldi insanlığımızdan yeri geldi kendimden utandım. Son olarak yine yazarın sözüyle incelemeyi bitirmek istiyorum. “Unutmak ve unutulmak kaderimiz. Maalesef böyle bir toplumuz biz. Çok çabuk unutuluyoruz. Bugün unutanlar yarın unutulanlar tarafında yer alabiliyor. Yeterince ders alamadığımızdan mı, yoksa aldığımız dersi bile unutabildiğimizden mi bilmiyorum ama bunun sebepleri üzerine araştırma yapılması gerekir diye düşünüyorum. Beslenme alışkanlıklarımızla bağlantılı olabilir. Fakat şuna eminim ki büyük İstanbul depremi olduğunda bize ilk koşup gelenler, daha önce depremi yaşamış insanlar olacak. -Kahraman Tazeoğlu “
Enkaz
EnkazKahraman Tazeoğlu · Yediveren Yayınları · 202362 okunma
Reklam
Narsizm
İş dünyası yaşanan son krizden bir ders çıkarıp yalnızca bugün kazanacağı miktara odaklanan bakış açısını bir kenara bırakmazsa narsizm virüsü doğuştan getirdiğimiz bir karakter özelliği gibi olacaktır. Belki de o zaman narsizm bir sorun olmaktan da çıkacaktır kim bilir?
Sayfa 304 - PinhanKitabı okudu
Sır Taşıyan Sabır Taşı
Türk'ün yurdu Anadolu üzerinde yaşayan herkesi bağrımıza bastık, Kimi bağrımıza bastıysak bağrımızı deşti Dünyada insanlık konusun da kim Türk'e eşti? Tanrının yaşattığı ibrete karşı çıkacaksınız?
Cumhurbaşkanına Açık Mektup
Sayın Cumhurbaşkanı bu size üçüncü e-mektubum. Nasıl bir ibret ile karşı karşıya olduğunuzu umarım idrak etmiş durumdasınız. Bu sır ve ibretin bir parçası olarak iyilik adına bunu yapmak durumundayım. Bu noktaya ülkeyi siz getirdiniz. Bütün silahlar bize döndürülmüş. İçeride milyonlarca sığınmacı veya göçmen bu yurdun, ulusun, devletin ve
Dünyanın Bütün Çiçekleri
"Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin!" Köy Öğretmeni Şefik Sınığ'ın son sözleri. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son
Sayfa 297
Reklam
Defterimden birkaç yazı
Bazen insan yazmak istiyor. Artık yazmak, okumak, çizmek, oynamak her şey elektronik. O yüzden yazmayı, okumayı ve eskisi gibi oyun oynamayı özledim. Küçükken okulda hoca söyler biz yazardık, ellerimizde derman kalmazdı. Yazmak güzel bir eylem ama ders notu yazmaktan nefret ederdim ki hala daha sevdiğim söylenemez. Ben herkesin yazması gerektiğini düşünüyorum. Ellerimizin kalem tutmayı unutmaması gerekiyor. Halbuki yazmamız gereken çok şey var. Hiçbirimiz yazar değiliz belki ama hepimiz kendi hayatımızda başrole sahibiz. Şu an bile yazarken ellerimin ağrıdığını hissediyorum. O kadar unutmuşuz ki yazmayı, kalem tutmayı… En son ne zaman elinize bir kalem kağıt alıp duygu ve düşüncelerinizi yazdınız ? Bahse varım çoğumuzun ilk uçurtma uçurduğu zaman kadar olmuştur. Sahiden neden uçurtma uçurmuyoruz ? Ben en son 8 yaşında uçurdum. Bunun bir yaşı mı var ? Varsa eğer bunu kim belirledi ? Eğer böyle bir kural yoksa neden bunca zaman bir kez olsun uçurtma uçurmadık ? Bilmiyoruz… Hepimizin bir hayatı var. Dinimiz, kültürümüz, ailemiz, arkadaşlarımız, sorumluluklarımız var. Yaşıyor ve nefes alıyorken hepimizin yazacağı muhakkak çok şey vardır. Kiminin mutluluk dolu, kiminin hüzün dolu, kiminin hayallerle dolu…
Her şey, tıpkı çiçek gibi bir devran içre yaşar, çiçeklerini verdiginde, artık solacak demektir. Büyük medeniyetler de aynı şeyi ders vermiştir bize, zira her medeniyet kemaline erişir erişmez zevale başlamıştır. Bu gerçek, zevalin hakikatini anlamayan ehli dünyanın hali için de bir ibrettir. Dahası, bu insanlar bu dünyaya hak etmediği bir kıymet verirler. Nihayet dünya çiçeği solmaya yüz tutunca da her defasında acıyla irkilir, sonun eriştiğine bir türlü inanmak istemezler. Zeval: Son, bitim, yok olmak
148 syf.
·
Puan vermedi
Son zamanlarda okuduğum en anlamlı satırların bir bütünüydü. Kaybolmuş ruhlara bir yolun olup olmadığına aranılan yolun aslında ne olduğuna soruların nasıl ve ne doğrultuda sorulması gerektiğine vurgu yapan ayrıca okudukça yeni bir ders alıp sayfa aralarında uzaklara dalarak uzun uzun düşünce denizinde boğulabileceğiniz bir hazineydi.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,1bin okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.