Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çanakkale Geçilmez
''Ben size taarruzu emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum.'' 25 Nisan 1915 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 57. alay ve diğer birliklere emrettiği sözü. Şanlı Zafer'imizin 104. yılında; Çanakkale'yi kanlarının son damlasına kadar savunup, şehit ve gazi olmuş vefakar subaylar ve Aziz Mehmetçiğimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ EMPERYALİSTLERE MEZAR OLUR ANCAK .. ALINTI : Çanakkale Savaşı ve Zaferi, Tüm Mazlum Milletlerin Emperyalizme Karşı İlk Zaferidir
Reklam
752 syf.
8/10 puan verdi
Kitabın o kadar kalın olmasının sebebi, resimler ve sayfalarda kelime sayısının az oluşu ve zaten son 150 sayfa yanlış hatırlamıyorsam kaynakçaydı. Çanakkale zaferinin ihtişamını hiçbir kitap anlatamaz, bu kitapta da bazı yerlerde ırkçılığa yaslanıldığı, bazı noktaları sadece Türklerin yaptığı savunulmuştu. oysa ki taa o dağ ülkesinden nice gençler yığıldı bu cepheye, "lexa bıre mın lexa" diye nice halklardan askerler çarıksız geldi, "vur kardeşim benim vur" diye hücum ettiler düşmana. o cephedeki zafer yalnızca Türklerin değildi, Kürtlerindi de. çünkü o zafer din i islamın zaferiydi.
Şu Çılgın Türkler
Şu Çılgın TürklerTurgut Özakman · Bilgi Yayınları · 202321,6bin okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak
Osmanlı Padişahları
Osmanlı PadişahlarıAhmet Seyrek · Tulpar · 201530 okunma
Mehmet Akif/Zafer Müjdesi
Bildiğiniz gibi Âkif, Çanakkale Direnişi sırasında -hükümetin verdiği resmî görev nedeniyle- Almanya'daydı. Döndükten hemen sonra da bir başka görevle (Şerif Hüseyin’in isyanına karşı Arapları uyarmak) Arabistan'a gönderilmişti. Velhasıl Âkif, Çanakkale Savaşı esnasında cepheden ve ülkesinden epey uzaktı. Âkif'in Almanya'dayken Çanakkale'yi nasıl düşündüğünü, o sırada yanında bulunan sevgili dostu Binbaşı Ömer Lütfi Bey'den dinleyelim: "- Ömer Bey, bu Çanakkale ne olacak? - Allah bilir ama vaziyet tehlikededir. Askeri üstünlük bakımından düşünülünce pek ümit yok. Ancak fevkalbeşer (insanüstü) bir şey olmalı ki askerimiz dayanabilsin! Ben, böyle dedikçe: - Eyvah, son istinatgâhımız (dayanak noktamız) da yıkılırsa ne olur, diyerek çocuk gibi gözlerinden yaşlar dökülmeye başlardı." Anlatılan o ki Âkif müjdeyi (zafer müjdesini yani), Arabistan'a giderken tren yolunda, El Muazzam İstasyonu'nda almış. Ve yine anlatılan o ki dakikalarca hüngür hüngür ağlamış zafer müjdesinden sonra. "Son istinatgâhımız"ı yıktırmayanlara, o büyük direnişin tüm kadrosuna rahmet olsun, selâm olsun, şân olsun!
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Geri110
159 öğeden 151 ile 159 arasındakiler gösteriliyor.