Temposu hiç düşmeyen bi'film gibi (hatta müzikleri bile var). Daha ilk bölümde yaşadığınız şaşkınlık kitap boyunca yüzünüze yapışıp kalıyor. Hayatın her noktasında yaşanan şiddeti tüm açıklığıyla ortaya koyuyor yazar, kısa, keskin cümlelerle. Öyle uzun betimlemelere gerek kalmadan gösteriyor, hissettiyor. Hayatın -ya da insanların- yaraladığı iki insanın hikayesi edebiyatla edebiyatta birleşiyor. Belki bu kadar da tesadüf olmaz canım, diyeceğiniz bir kesişme. Ama buna takılmıyorsunuz olayların çarpıcılığı karşısında. Sadece "Derda ve Derda" başlıklı son kısmını yazmasa da olurmuş bence. Karşılaşmalarından sonrası gereksiz kalıyor zira.
Bizleri sarsmaya, silkelemeye, sorgulamaya götürecek nice kitapları olur umarım. Huzursuz okumalar...
Tanrıça serisinin üçüncü kitabı , Işık Tanrıçası.Serinin ikinci kitabını pas geçmiştim.Benim gibi yapmayın , üçüncü kitabın başında ikinin sonuna dair çok bilgi vardı.Sırasıyla gidin , ne olur ne olmaz.
Bu seferki tanrımız Apollo ve kadın karakterimiz Pamela Grey.Apollo , liri , kehanetleri , hekimliği ve , bu kitapta , yakışıklılığıyla ön
"Yoksul ailelerin erkekleri milli bir amaç uğruna savaşmak zorundayken, ayrıcalıkli bir azınlığın anlamsız sebeplerden ötürü bir kenara sıyrılması hiç adil değildi."
Bugün bir soru sormak istiyorum.
Kutup yıldızı dünya eksenine çok yakın olduğu için sürekli kuzey yönünü gösterir. Buraya kadar sorun yok, Dünya kendi ekseni etrafında dönerken güneşin etrafında da döner ve bu dönüş düzlemi kendi ekseni etrafındaki dönüş düzlemine paralel değildir. Bu sayede mevsimler oluşur. Buraya kadar da sorun yok. Benim sorum bundan sonrası ile alakalı; Dünya güneş etrafında yalpalayarak dönerken kutup yıldızı neden eksenden hiç ayrılmıyor. Dünya güneşin etrafında dönerken yaklaşık 47derece yatıp kalkmasına rağmen kutup yıldızı eksenden ayrılmıyorsa bu durumda aslında yalpalayan güneş mi? Hadi bakalım kim cevap verecek? Aydınlatın beni........
"Müstakil bir evim olsun
ve küçük bir bahçem,
Eski bir radyom bir de kanepem
Bahçemde erik ağacım ve yanında kiraz
Kırmızı güllerimin yanında,
papatyalardan da biraz,
Minik bir köpek ve sevimli bir kedi,
Onların vefası ve toprağın bereketi.
Ve çayı beraber yudumlayabileceğim,
Elimi hiç bırakmayacak bir can yoldaşı.
Sonrası can sağlığı, hayırlısı…"
Can Yücel
BİTTİ. O kadar güzel bitti ki.. Kendime daha yeni geliyorum. Bitmesini hiç istemediğim tek kitaptı. Öylede olacak. Bittiği için o kadar üzüldüm ki, bunu yazarken bile ağlıyorum aynı bitince ağladığım gibi.. Tuna'nın o son mektubu beni derinden etkiledi, kendimi şu an bir boşlukta gibi hissediyorum. 3 harflik kelime canımı ilk defa bu kadar yaktı;
One Piece; Unutulmaz Sözler,Diyaloglar ve Anekdotlar...
1- Nico Robin - Monkey D. Luffy (Enies Lobby)
Küçük bir kız iken vatanı gözlerinin önünde yok edilen,
ailesi ve dostları öldürülen ve ömrü boyunca denizcilerden kaçan
Robin, sonunda arkadaşım diyebileceği birilerini buluyor ve tekrar
gülmeyi öğreniyor. Fakat düşmanları ne olursa
Bekledigimden vasat bir roman. Zamanda yolculukta dememiyecek garip bir hikaye. Ben beğenmedim. Beyinle ilgili bir deneyle başladı kitap ki ilginç, merak uyandıran bir başlangıç. Sonrası ise garip anlamsız sanki aşk romanı. Hele de sonu hiç beğenmedim.