Bu, beyaz diş için sonun başlangıcı, eski hayatın ve içindeki nefretin sona ermesi demekti. Yeni ve tahmin edilemeyecek kadar güzel bir hayat başlıyordu..
Sen de sonuna geldiğini hissediyorsan,
her sonun bir başı, her bitişin de bir başlangıcı olduğunu unutmaman gerek. Bir şeyler gecikiyorsa Allah daha iyisini hazırlıyor demektir, bunu unutma.
Selim Işık’ın günlüğünü okumaya başlıyoruz. Sonun başlangıcı.
Emekli ihtiyarlar gibi herkese ağrılarımdan yakınıyorum. Şakaya getirerek söylüyorum tabiî. Herkesle birlikte gülüyorum durumuma. Daha doğrusu, güler gibi yapıyorum. Benimle birlikte oldukları zaman genellikle gülerler. Öyle alıştırmışım. Kimi görsem, seni andık geçen gün: bilsen ne kadar güldük, der. İki yıl önce, birlikte içerken ne demiştin, hatırlıyor musun? diyorlar. Hatırlamıyorum. Onlar hatırlıyor. Tekrar anlatıyorlar. Anlatırken bile dayanamayıp gülüyorlar. Ben gülecek bir şey göremiyorum ortada. Duruma uygun bir söz etmişim: eskimiş, geçmiş. Üstelik böyle aptalca bir söz söylemiş olduğum için utanıyorum.