222 syf.
·
Puan vermedi
Görme duyusunu kaybeden biri.. Fakat bunu kabullenip küçük yaşına rağmen müthiş bir olgunlukla geleceğe dair umut besleyen, içsel motivasyonu yüksek, sorumluluk bilinciyle hareket eden, çoğumuzun zorluk ve hatta imkansız olarak nitelendirdiği durumlara çözüm odaklı yaklaşan bir savaşçı.. "Kör Uçuş" kitabının yazarı.. Doğan Cüceloğlu kendi kitabında 'Onlar Benim Kahramanım' diyerek bu kitaptan kesitler almış, yazar ve eşi ile sohbetine yer vermiş ve bunları sosyolojik, psikolojik boyutlarıyla analiz etmiş. Kitabı okurken profesyonel bir bakışla birlikte konuyu ne kadar içselleştirdiğine şahit oluyoruz, duygularına vakıf oluyoruz ve yazarın kitaba neden bu ismi verdiğini daha iyi anlıyoruz. Farkındalık kazanmak, empati duygusunun güçlendirilmesi adına okunmasında fayda var. Çünkü asıl görmeye ihtiyacı olanlar görme duyusuna sahip olanlar belki de.. "Bu satırları yazarken, haberdar olduğum bir evreni gerçekten keşfetmeden yaşadığımı düşündüm. Okyanusun derinliklerinde ki yaşamdan haberdar olup da o zenginlikleri hiç bilemeyeceğim gibi."
Onlar Benim Kahramanım
Onlar Benim KahramanımDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 2011840 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
Yazarımız; ABD’de bilimsel çalışmalarına devam eden ve 18 yıl Türkiye’de sadece Alzheimer üzerine çalışmış olan tek nöroloji doktorudur. Kendisini dünyaca ünlü yazar/nörolog Oliver Sacks’ın yolunda olduğu gayet belli ve Irvin Yalom’un tarzına biraz benziyor. Duygu aktarımını hissedebiliyorsunuz. Beynin nasıl işlediğini bilen, bunun üzerine çalışan bir bilim insanının böyle eserler vermesi çok kıymetli. Yazarın birkaç kitabı daha var. Son kitabı Beynin Gizemleri Çözülürken’de beynin sırlarına dair çok ilginç bilgiler var mesela. Ben kitabı okurken hayatımdan çok kesit buldum. Nörolojik hastalar çok özel hastalardır. Bakımları ve ihtiyaçları her zaman farklı ve biraz zahmetlidir. Sürekli bakıma ihtiyaç duyan hastaların ev içi yardımcıları ara ara dinlendirilmeli ve mutlaka psikolojik yardım almalıdır ki hastaya daha verimli bakabilsin. Ne yazık ki aile içi bazı durumlar yüzünden bunlar pek önemsenmiyor ve hep tek kişi üzerinde kalıyor. Yaşadığımız zamanda hepimizin biraz unutkanlığı var ve biz yoğun tempodan sanıyoruz. Hiç kimse yediklerimizden, yaşadıklarımızdan ve çevre koşullarından etkilenip beyin hücrelerimizin öldüğünü düşünmüyor. Farkındalık yapılması gereken o kadar çok sorun var ki ülkemizde doktorumuz bir çok sosyal sorumluluk projesinde el atmış ve bu farkındalığı başlatmış. Bizde destek olmalıyız diye ve böyle “öğretici roman” ları daha çok okumalı ve okutmalıyız. Emeğinize sağlık @dr_sevda_sarikaya Ayrıca belirtmek isterim ki bir gönderisinde okuduğuma göre yeni romanı çok özel nörolojik bir hasta üzerineymiş.
Ya Evde Yoksam
Ya Evde YoksamSevda Sarıkaya · Hayykitap · 2017236 okunma
Reklam
Anne olmak zorunda değiliz. Anne olmayı tercih edebiliriz (:
Anne olmayı seçeriz. Bu bir zorunluluk, bir başarı, bir kutsallık değildir. Aile ya da toplum istiyor diye, kadın olmak eşittir anne olmak anlamına geliyor diye, evlenmenin getirisi çocuktur diye çocuk yapılmaz. Kadın, istediği için çocuk yapar. Tabii ki anneliğin ne kadar değerli olduğunu ve iyi çocuk yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu da
184 syf.
8/10 puan verdi
Kitabı okurken ne çok 'aynı ben' dedim hatırlamıyorum. Engin Geçtan 1983 yılında bu kitabı yazmış ve herhangi bir güncelleme yapmayı bilerek tercih etmemesine rağmen kitap güncelliğini hala koruyor ve zannımca hep koruyacak. Çünkü yazar insanı insan yapan örüntüleri çok güzel yakalamış ve harika bir şekilde kaleme almış. Kitap insanın toplum içindeki yerinden başlayarak spesifik olarak değersizlik duygusu, yalnızlık, sorumluluk gibi bireyin kendi farkındalığı için olmazsa olmaz duygulara değiniyor. Bunların yaşanması ile ortaya çıkan sorunları oldukça anlaşılır bir şekilde ifade etmiş. Bence bu kitap herkes tarafından okunması gerekiyor. Biyopsikososyal bir canlı olarak insan sadece biyolojisine önem veriyor diğer iki kısımın eksikliği ile bizleri yaşanması zor insanlar ve bu insanların oluşturduğu zor toplumlar haline getiriyor. Kitapta geçen şu ifade ile bitirmek istiyorum 'Şimdiki zamanın hem geleceği hem de geçmişi içerdiğini görmezden gelen toplumların bireyleri evrensel olma niteliği taşıyamazlar'
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,5bin okunma
Farkındalık
Yalnızca farkında olduğunuz şeyi değiştirebiliriz ve değişimde bulunmak, farkındalık, cesaret, sorumluluk yüklenme gibi pek çok erdemin seferber edildiği bir atılımdır. Farkındalık, denge ve uyum içinde yaşamanın temelini oluşturur.
Sayfa 9 - Kemal Sayar - insan: şu ip cambazıKitabı okudu
Sürekli yasalarla oynayarak tarımı-hayvancılığı bitirdiler; yabancı gıda tekellerine ülkeyi bağımlı hale getirerek, gıda bağımsızlığınıyok ettiler. Buğdayı bozdular ... Pirinci bozdular ... Mısırı bozdular .. Temiz, sağlıklı neredeyse tek gıda bırakmadılar; her gıdaya yapay tatlandırıcı konulmasına ses çıkarmadılar. Tarımsal tüm devlet
Sayfa 126
Reklam
462 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.