Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kübra çoban

kübra çoban
@sosyologkubra
sosyolog
lisans
975 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
Her varoluş kendisiyle birlikte ölümü getirmiyor mu? ... Ölümün olduğu bu dünyada hiçbir şey ciddi değildir aslında.
Sayfa 23
Reklam
Çevremdeki durgun boşluğa bakmaktansa, kendi içimdeki ikili konuşmayı sürdürebilirim. Benim için iyi olmanın yolu budur ancak..
Sayfa 23
Özgür olmadığım sürece kendimi göstermek istemiyorum..
Sayfa 12

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Antik zamanlarda bir tanrıya tapınmak güzel bir koruda, kutsal bir mekan ya da tapınakta vuku bulurdu. Neredeyse bütün kütüphanelerin putperest tapınaklarında olması bir tesadüf değil. Aynı daha sonraları Müslüman, Yahudi ve Hristiyan zamanlarda kütüphanelerin camiler, sinagoglar ve kiliselerde olması gibi. Bu yazılı sözlerin her zaman insanları birleştiren büyülü ilahi bir gücü olurdu. Doğal olarak din bunu kontrol etmek istedi. Diğer yandan, kitaplar Tanrı'nın diğer bir adı.
Sayfa 154Kitabı okudu
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, neden hiç ağlamadığını anladım.
Sayfa 34
Reklam
En son ne zaman gözlerini açtığında telefonuna uzanmak yerine elini kalbine koydun? Peki ne zaman birinin seni anlamadığını düşündüğünde aslında onun ne anladığını anlamaya çalıştın?
Sayfa 30
İyi kötü tüm tercihlerimize utanmadan bir de isim koyuyoruz; kader..
Sayfa 19
"Sana yazıyorum! Attığımız adımlar, geçtiğimiz yollar kaderimiz. Bir şeylerin nasıl olacağını önceden kestirip haklı çıkacağımızı da biliyoruz belki. Aslında bir çok şeyi çoktan biliyoruz daha olurken. " Böyle başladı yazmaya. "Sana yazıyorum..." diye başlayan ancak hiç gönderilemeyecek olan mektuplarına.
Sayfa 18
Hani olur ya bazen tüm dertler üst üste gelip ezmeye başlar bizi. Kaldıramayacağımız yükler koyar omuzlarımıza. Davetsiz müdahaleler, yersiz ve ukala terk edilişler, güven kayıpları... İşte böyle bir zaman diliminin içindeydim. Vazgeçişlerim, yitirdiğim özverim, karşılığını alamadığım çabalarım ve yaşamın beni yok sayışları...
Sayfa 17
Şimdi buradayız işte. İşlediğimiz günahların kefaretini ödüyoruz. Bir adam tarafından kandırılmaya izin vermiş, onun peşine körü körüne takılmış olmamızın kefaretini; başkaldıran insan tanımını unutma, bencillik, öngörüsüzlük, vurdumduymazlık, diktatöre boyun eğme, küçük hırslarımıza kapılma günahlarının kefaretini. Gündelik yaşamımız içinde küçük boyun eğişlerimizden oluşan küçük günahların hikayesi bu.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Bir mülke medeniyet sahip olur, vahşiler orada kaç bin yıldır yaşarsa yaşasınlar, sahip sayılmazlar.
Ruh ancak tüm eylemleri yaparak kendini tutkulardan kurtarabilir, başlangıçtaki saflığı elde edebilir.
Sayfa 84 - can yayınlarıKitabı okudu
Geri1219
3.297 öğeden 3.286 ile 3.297 arasındakiler gösteriliyor.