Müminler karanlık zillet dolu utanç verici bugünlerde zikirle, duayla, tevessülle, adak adamakla, yemek vermekle ve bireysel iyiliklerle meşguldürler.
"Cehennem ateşine karşı özgürlüklerine kavuşmak ve ölümden sonra kurtuluşa ermek için!
Ancak kutsallık raftan inip talim ve tefekkürün dayanağı olduktan sonra Kur'an onlara ahirette kurtuluş yolunun dünyadan geçtiğini; dünyada kurtuluşa ermeden ahirette kurtulmanın mümkün olmadığını öğretti. Cenneti kazanmanın yolunun müslümanların özgür , uyanık, izzet ve ilim sahibi olmasından geçtiğini öğretti.
Bana endişeli bir ifadeyle bakıp yutkundu ve teslim oldu ama o olaydan sonra beni sevmekten vazgeçti, ben de onu sevmekten vazgeçtim. Bize iyi kötü okumayı öğreten insandan nefret etmememiz gerekiyor. Ama ben ondan nefret ediyordum ya da daha ziyade onun benden nefret etmesinden nefret ediyordum.
Kur'an'ı bütün insan bilgisini içinde toplayan bir ansiklopedi olarak tasavvur etmek dine zıt ve boş bir düşüncedir. Böylesi bir bakış açısı "kendi kendine yeterli olmaya", başkalarının katkılarından kopup köşesine çekilmeye, diyalog kurmayı reddetmeye ve durgunluğa sürükler.
Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki,ataların ocağına sadık kalmak demek,onların ocağının küllerini muhafaza etmek değil,tam aksine o ocağın alevini taşıyıp aktarmak demektir.
İster hayatımız,ister ekin tarlalarımız olsun,sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı el tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.
Endülüs ovaları ile arasında vapurla iki saatlik bir mesafe vardı ancak, ama kendisiyle piramitler arasında çöl vardı.
Delikanlı durumu bir başka açıdan da görebileceğini düşündü.
Aslında şimdi hazinesine iki saat daha az uzaktaydı. Bu iki saatlik menzile varmak için aşağı yukarı bir yıl harcamış olsa bile.