Bu kitap her ne kadar roman olsada sonuçta Tarihi Roman ve aynı zamanda Hayyamın rubaiyyat tefsiri.
Tarihi romanlar, gerçek olan, olay veya şahsiyetlerin hikayeleştirilmesi, araya biraz hayal gücü katarak, okuyuca daha okunur bir hale getirerek tarihi sunmak. Ki şöyle kitapla ilgili yazılan bir iki incelemeye baktığımda yukarda bahsettiğim; yanlış bir sürü bilginin, bir çok okuyucu tarafından doğru olarak kabul gördüğünü gözlemledim.
Yani bu kitabı okuyan çoğu okurumuz Amin Maalouf, nasıl tasvir ettiyse o şekilde biliyor; Selçuklu tarihini, Alparslan’ı, Melikşah’ı …Hayyamı Nizmülmülk ve Hasan sabbahı
Siz farkında olmasanızda bu kitabı okuduğunuzda, şayet bilmiyorsanız Selçuklular’ı, Alparslan’ı, Melikşah’ı ; Amin Maalouf’un tarif ettiği haliye tanıyacaksınız. Bu da bazılarına önemsiz gelebilir; anlıyorum, fakat unutmayın ki gerçekler her zaman önemlidir.
Ama bu romanı okuyup, yazılan her şeye inanan okuyucu bir sürü yalana inanmaz mı?
Evet güzel sürükleyici ama bilmeyeni yarlardan aşağı uçurucu buldum…
Fransada yaşayan bir arap/Lübnanlının İran ve Türklere bakabilecegi göz başka şeyler görse şaşardım…
Haaa…
Kitaptaki güzel cümleleri görüp hakkını verdiğimi de bilmenizi isterim…
Unutmadan…
Kitap Ömer Hayyamın Rubaiyatının bir çevirisi niteligini de hakediyor!