211 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
"Hayat efsaneyi tekrar eder." Bu cümle kitabı özetleyebilir bence. Bir insanın dinlediği, okuduğu hikayelerin ve efsanelerin etkisinde kalıp bu efsaneleri hayatının da kendisi haline getirmesinin romanı; aynı zamanda da bir tesadüfler silsilesi Kırmızı Saçlı Kadın. Konusuysa şöyle: Cem 16 yaşındayken babası evi terk eder, o da dershane parasını kazanabilmek için kuyu ustası Mahmut'la İstanbul yakınlarındaki Öngören'e çalışmaya gider. Hayatının bir ayını geçireceği bu kasabada yaşadıkları, kendinden yaşça büyük tiyatro oyuncusu Kırmızı Saçlı Kadın'a hissettiği duygular ve bu duyguların sonuçları, o her şeyin tamamen geçmişte kaldığını düşündüğü anda, birden karşısına dikilir ve yıllar sonra tekrar gittiği Öngören'de büyük bir hesaplaşma yaşanır. Cem için yaptığı hatarla yüzleşmenin zamanı gelmiştir. Orhan Pamuk kitabında olayları sanki bir domino taşı gibi birbirine bağlıyor ve ilk taşın yerinden oynamasıyla beklenen sonun gelmesi kaçınılmaz oluyor. Birbirini tetikleyen tüm tesadüfler tıpkı Oidipus'un babasını öldürmesi, Firdevsi'nin Şehname'sindeki Rüstem'in oğlu Sührab'ın katili olması gibi kaderin bir oyunu halini alıyor ve sonunda "O zaman suçlu kim?" demekten kendinizi alamıyorsunuz.
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,9bin okunma
Sözün bittiği yer.
"İnsanları görebiliyorum ama insanlığı göremiyorum artık.."
Reklam
Öylesine
“Zamanı Tanrı yaşar; kişi oğlu hep ölmek için yaratılmış” 731 yılında bir çarpışmada kardeşi Kül Tigin’i kaybeden Bilge Kağan’ın sözleridir bunlar. Kardeşinin ölümü halkını ve kendisini çok derinden sarsmıştır. Bunun üzerine yasını tutmak için tek başına inzivaya çekilir ve derin düşüncelere dalarak şunları aktarır yüzyıllar sonraya: “Küçük
Sözün bittiği yerde her şeyin bir imtihan olduğunu anlarsın. Söz tükenir kalp imtihanı kavrar.
Zihnimiz iç konuşmalarla, başkalarının telkinleriyle değil, sadece ve sadece somut eylemlerle ikna olur. Sözün bitiği yer dediğimiz nokta, davranışın çıkması gerektiği noktadır. Yıllardır düşünüp düşünüp adım atamadığın bir şey yaşıyorsan, hemen küçük somut adımlara geçmelisin.
sözün bittiği yer...
Yalnız ölüm kurtarır, bizi bütün aldanışlardan bir ölüm kurtarabilir, ama ancak şu ölüm: Bize yeni yeni azaplarla dolu ahireti lütfedecek olan değil de, bizi hiçlik ülkesine, boşluklara gömecek olan ölüm.
Sayfa 88 - YKY- 1529 (Çeviren: Behçet Necatigil)
Reklam
1.000 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.