Sözün özü şudur: Süslü sözlerle insanları etkileyemeyiz. Bizden çok daha iyi konuşanlar, yazanlar var zira. Müslüman, farkını ve etkisini Müslümanca yaşayarak gösterir ancak.
Sözün özü şudur: Bu yükselme hâli, yüce Allah'a yakınlaşma bakımından öyle bir noktaya gelir ki, ulaşılan bu mertebede bazıları Allah'ın, kendilerinin bedenlerine sızdığını (hulûl), bazıları Allah ile birleştiklerini (vahdet) ve bazıları da Allah'a kavuştuklarını (vuslat) zannetmişlerdir. Bunların tamamı yanılgıdır, yanlıştır. Bu noktada nasıl yanılgıya düşüldüğünü "el-Maksadu'l-esnâ" adlı kitapta açıkladık. Bu mertebeye mazhar olmuş kimsenin şu beytin ötesinde başka söz söylememesi gerekir: “Söyleyemeyeceğim şeyler oldu Sen hayra yor, haberini sorma"
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
"Sözün özü şudur ki; O'nu tanımak için dur durak bilmeden çabalamalı ama O'na dair öğrendiğimiz her yeni bilgiyi de hayatımıza taşımalıyız. Unutmamalıyız ki bizi kurtaracak olan bilgi değil ameldir. Ve yine unutmamalıyız ki kurtuluşa en yakın olanlar O'na en çok benzeyenlerdir. Salat ve selam, tahiyyat ve ikram ver her türlü ihtiram O'na, âline, ashabına, etabına olsun, ya Rab!"
Peki, Rilke neden gülü “saf çelişki” olarak yorumluyor? Hakikaten gül, saf çelişkiden mi ibarettir? Evvela, Rılke'nin kabir taşına kazıtılmasını vasiyet ettiği bu harikulâde mısraları okuyalım: Rose, oh reiner Widerspruch, Lust, Niemandes Schlaf zu sein unter soviel Udem. Ey gül, ey saf çelişki, nice gözkapağının altında hiç kimsenin
Mc Donald's’ Dosyası... Bir: Mac Donald's, kesmek için beslediği sığırlara otlak alanı açmak maksadıyla Güney Amerika'daki Yağmur Ormanları önemli oranda yok etmiştir. İki: Mc Donald'ın ürünlerinde kanser ve şeker hastalığına neden olan kimyasal maddeler kullanılmaktadır. Üç: Mc Donald's için dakikada 1 milyon tonun
Aslında sözün özü şudur; orta yolda çözüm arama yok. Yolun ortasında buluşmak yok. az paraya dinimizi satmak yok. Cahiliye istediği kadar İslâm kılığına bürünsün, istediği kadar İslam'ın adını kullanarak tıpkı şeytanın Âdem ile Havva'ya sağdan yaklaşması gibi " vallahi de billahi de" desin. Tek bir düşüncede tüm Ümmet birleşip, tüm cahiliyye ideoloji ve kavramlarını ayaklarının altına alıp tam bir teslimiyet içinde Allah'a boyun eğerek O'nun rızası aranmalıdır. Bunu yaparken de akrabalık ve hısımlık yok. Aile ve yakınlık yok. Vatan ve millet yok. Tutku ve ulusçuluk yok. İdeoloji ve ırkçılık yok. Sadece ve sadece akide, yalnız ve yalnız akide. Her kim Allah taraftarlarına katılır, hak sancağı altında durursa işte onlar kardeştir. Vatanları farklı da olsa, ırkları, dilleri, milletleri, aileleri farklı da olsa bütün bunlar Allah'ın sancağı altında erir, yok olup gider.... Kim de şeytanın batıl sancağının altına girerse, hiçbir bağ onun Allah'ın taraftarları ile birleştirilemez. Ne aynı ülke, ne aynı ırk, kabile, aile, soy, vatan, renk, ideoloji, artık hiçbir şey....
Sayfa 52 - Beka yayınları
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.