Hindistan Gündemi...
Hindistan hükümeti, Ulusal Vatandaşlık Sicili (NRC), vatandaşlık kaydı sistemini uygulayarak Hindistan'ın kuzeydoğusunda bulunan
Assam eyaletindeki vatandaşlarına "sizler buralı değilsiniz, Bangladeşlisiniz" diyerek 2 milyondan fazla (Hindu-Müslüman) kişiyi vatandaşlıktan çıkardı. Bundan sonra ülke çapında Ulusal
Kitabı yeniden okumama vesile olan 
Havva Öztin Akarsu ablamın, #30999207 etkinliğidir. Kendisine çok teşekkür ederim.
Ölümsüzlük insan ırkı için uygun bir vasıf mıdır? Ab-ı Hayat’tan bir katre içmek insanı ölümsüz kılar mı? Yoksa ağızdan dökülen derin sözler mi Ab-ı Hayat’tı? Hazreti Musa çıkmadı mı
Allah'tan Başkasının Yardımına Fazlasıyla Güvenmek
![TARIK SARI [[ Meftun Muvahhid ]]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1102249_1693816817_6ZE3W.jpg){kind=small}
Kalp sağlığını bozan davranışların bir diğeri , Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Bu, kalp sağlığını bozan davranışların şüphesiz en tehlikeli olanıdır.
İnsan için, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmekten daha zararlı, menfaat ve mutluluğuna daha fazla engel olan başka hiçbir şey yoktur. Çünkü insan Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği zaman Allah onu yardımına fazlasıyla güvendiği şeye havale eder ve onu güvendiği konuda yardımsız bırakır.
Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği için Allah'ın yardımından da mahrum olur.
Sonuçta ne Allah'tan umduğu yardımı görür, ne de yardımına fazlasıyla güvendiği kişiden ümitlerini elde edebilir..
Allah bu insanlar hakkında şöyle buyurmuştur:
Meryem Suresi 81/82
''Onlar, kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah'dan başka ilâh edindiler. Hayır, (zannettikleri gibi değil) tapındıkları ilâhlar onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düşman olacaklardır.''
Yasin 74/75
''Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar. Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir.''
Bundan dolayı kaybı en fazla olan insanlar, Allah'ı bırakıp, başkalarına bel bağlayan insanlardır.
Sözün özü şudur: Şirkin aslı ve üzerine kurulduğu temel, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenen kimsenin sonu ise, yerilmek ve başarısızlıktır.
An'dan (020)
Birisi: Sen hayaller aleminde yaşayan bir adamsın. Senin gerçeklerin bile o kadar hayal ki bir karşılığı yok yeryüzünde..
Öteki: Sizin gerçek dediğiniz şeyler neler? Savaşlar, ölümler, kadın cinayetleri, hastalıklar, kavgalar... Bunlardan başka bir gündemi var mı yeryüzünün?
Birisi: Bunlar hayatın olağan akışında olan şeyler. Yaşamak böyle bir şey işte...
Öteki: Savaşlar olağan mı? Yaşamayı cümle içinde kullanırken bile noktayı koyamadan ölümü geçiriyorsun aynı cümlede. Madem bu kadar ölmeye meraklısınız neden doğdunuz ki?
Birisi: Hayat bir sınav. Sen ise, bu sınavı 'o piti piti ' yaparak, yani oyun oynar gibi vermeye çalışıyorsun. Kaybedeceksin.
Öteki: En azından eğlenmiş olacağım kaybederken. Beni bırak, kendine bak. Sen ne kazanacaksın? Say, tek tek say... Saydıklarını asla unutma. Günün sonunda tek tek kaydedeceksin nasılsa. Çünkü hayatla olan savaşı kimse kazanamaz.
Sözün özü şudur ki:
Kazandığın neyse bir gün kaybedeceğin de odur!
Sözün özü şudur:
"Süslü sözlerle insanları etkileyemeyiz. Bizden çok daha iyi konuşanlar, yazanlar var zira."
Bir Şaman öğretisi şöyle der:
'Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz.
Nehirler kendi suyunu içemez;
ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez,
güneş kendisi için ısıtmaz
ve ay kendisi için parlamaz.
Çiçekler kendileri için kokmaz,
toprak kendisi için doğurmaz.
Rüzgar kendisi için esmez,
bulutlar kendi yağmurlarında ıslanmaz.
Doğanın anayasasında ilk madde şudur:
Her şey birbiri için yaşar.
Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.'
Sözün özü,
'Ben biz olduğumuz zaman ben olurum.
Ben, ben olduğum için sen, sensin.'
Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum
Sözün özü şudur: Süslü sözlerle insanları etkileyemeyiz. Bizden çok daha iyi konuşanlar, yazanlar var zira. Müslüman, farkını ve etkisini Müslümanca yaşayarak gösterir ancak.
Sayfa 73Kitabı okudu
Peki, Rilke neden gülü “saf çelişki” olarak yorumluyor? Hakikaten gül, saf çelişkiden mi ibarettir? Evvela, Rılke'nin kabir taşına kazıtılmasını vasiyet ettiği bu harikulâde mısraları okuyalım:
Rose, oh reiner Widerspruch, Lust,
Niemandes Schlaf zu sein unter soviel Udem.
Ey gül, ey saf çelişki, nice gözkapağının altında hiç kimsenin
Sayfa 39Kitabı okudu
