Bir prizma güneş ışığını nasıl Spektrum renklerine ayırırsa, adsorblayıcı
kolonu da (kimyasal prizma) çeşitli maddelerden oluşan karmaşık karışımı
bileşenlerine ayırmaktaydı.
Tsvet 1903'te bulduğu bu yeni analiz yöntemine kromatografi adını verdi.
Kelime, Yunanca "renk yazma" anlamına gelir.
Günümüzde, kimyasal "renk yazma" yöntemi, dünyanın bütün analitik
laboratuvarlarında en önemli araçlardan biridir.