Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

sude

sude
@sudekaramann
Türk Dili ve Edebiyatı
Edirne
12 Şubat
5 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Nefaset Lokantası
Nefaset LokantasıTuğba Doğan
8/10 · 1.543 okunma
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne olurdu Tanrım, harp olmasa, hastalık açlık ortalıktan kalksa, insanlar birbirleriyle boğuşmaktan vazgeçseler, böyle rahat ve sakin, kendi köşeciklerinde kendi istedikleri şarkıları dinleseler.
Sayfa 33 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Halid Ziya- Ferhunde Kalfa incelemesi
Halid Ziya bu hikayesinde kişinin iç çatışmalarına yer vermiştir. Ferhunde kalfalık statüsündedir. Hikayede kendi ihtiyaçlarının farkına varamamış ve başkaları tarafından da farkına varılmamıştır. Kalfa olarak girdiği bu evde evin kızı olan Hasna ile birlikte büyümüşlerdir fakat aralarındaki fark bariz bellidir. Hasna evin kızıdır fakat Ferhunde evin kızı gibidir. Sosyal statü bakımından çevresindeki insanlarla eşit olmaması ve ailesiz olması en büyük farktır. Servet-i Fünun karakterlerinin genel özelliği olan melankoli, aciz ruh bu eserde apaçık ortadadır. Evin kızı gibi davranılan Ferhundeye mevkisinin ne olduğunu unutturarak tek isteği olan evlilik istemediği yaşta ve istemediği biri ile verilmiştir. Kendisini sürekli Hasna ile karşılaştıran Ferhunde aralarındaki farkı anladığında gerçeklerle yüzleşmiş ve hayal kırıklığı ile koskoca bir ömrü tamamlamıştır. Aslında Halid Ziyanın Mai ve Siyah romanındaki Ahmet Cemil karakterini Ferhunde Kalfa ile bağdaştırabiliriz çünkü iki karakterde de hayallerde yaşayıp hakikat ile karşılaştıklarında büyük bir farkına varış söz konusudur. Sürekli kendileriyle iç çatışma halindedirler ve tamamen gerçeklerden kaçıp hayallere sığınmışlardır.
Ferhunde Kalfa
Ferhunde KalfaHalid Ziya Uşaklıgil · Akvaryum Yayınevi · 0364 okunma
Reklam
Bir dostum var sıcacık eli var. sevgi dolu gözleri var. Ne güzel yalansız, salt sevgi dolu bir eli sıkmak.
Sayfa 43 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
sude tekrar paylaştı.
Çok sevdiğimiz bir varlığa, hicbir karşılık beklemeden en değerli şeyimizi verirsek, işte dünya o zaman güzel olur.
herkesin ekmek bulduğu, hiç kimsenin kimse tarafından sömürülüp kul edilmediği, herkesin en azından okur yazar olduğu bir dünya olmalıydı uzaya giden dünyamız.
Sayfa 18 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu