Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BULANIK EZBER Kalabalığın uzun sürmüş sözüne Mine çiçeklerinden bir merhem edindim. Limonların denize gamzeler açtığı Bir sokağı dünyaya ekleyip duruyorum. Ay masalı, kum masalı, nar masalı Yalnızlığı seviyorum sessizce. Denizden çocuk, dağlardan çıplak Bir zaman oluyor kalbim Sitem yok, diyorum, hayatıma değmiş hiçbir hayata. Gözlerim kocaman atkestaneleri Kime baksam, ıhlamurlar içinde Bir şehir düşüyor kirpiklerimden. Yetmedi ölüme bunca ayrılık Bütün sevdiklerim bulanık bir ezber Sonsuzluğu öğreniyorum unutarak. Nerelerde bıraktınız şaşırma güzelliğimi Ey çocukluğun inanan yaşları...
Sayfa 97 - KırmızıkediKitabı okudu
Yalnızız işte Bir umut, diyoruz Yaşıyoruz, ne yapalım!
Sayfa 91 - Kırmızı kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
“Nasıl öğrendik, nereden öğrendik aklım almıyor; bir insanı en ince yerinden, içtenliğinden parçalamayı öğrendik. “
Sayfa 59
İnsan tanrısını içinde taşıyor ama hep uzaklara dua ediyor.
Sayfa 17 - Kırmızı kedi YayıneviKitabı okudu
İnsana verilen en büyük cezanın, sınırlı bir hayatla sonsuzluğu kavrama yetisi olduğuna inanıyorum...
Sayfa 41
¶¶ Kalbin tahammülü yok şirke Sitem sahipleri 'Yalnız aşkı vardır aşkı olanın...' ¶¶
Reklam
"Benim en iyi dostum gece ışıklarıdır. Ben buradan bakarım bir sır gibi kapanan geceye. Susmayı ne kadar seviyorsam o kadar severim ışıklara bakmayı. Tüm lambalarımı söndürür bir sitem gibi otururum. Belki küçücük bir mum, arada bir.. Geceye yenilmemek için mi, geceyi çoğaltmak için mi kim bilir..."
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yeraltına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün
Sayfa 9 - Kırmızıkedi
Biz neden bu kadar çok ve bu kadar yalnızız
Sayfa 31
İnsan bu, diyorum, hırs yumağı, hırs çamuru, hırs çukuru, hırs batağı, hırs mezarı...
Sayfa 97
Reklam
Birisine bir söz söyleyeceksin; sessiz­lik boğucu; şu uzun ayrılığa bir özür, bir sitem... Kırk cümle kuruyorsun, ağzını açmadan vazgeçiyorsun. İncinme değil bu, insana olan inancını yitirme.
İnsan sevmekten de yoruluyormuş, yazmaktan da, anlamaktan da.
Sayfa 32 - Kırmızı Kedi Yayınları
Sessizce
Çekilmek gerek. Sözü yere düşürmeden Kalbin menevişi solmadan Yazdıklarını incitmeden Doğanın büyük sessizliğine inanarak
Sayfa 7
Biz neden bu kadar çok ve bu kadar yalnızız?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.