VİSAL1 Beni zaman kuşatmış, mekan kelepçelemiş; Ne sanattır ki, her şey, her şeyi peçelemiş... Perde perde veralar, ışık başka, nur başka; Bir anlık visal başka, kesiksiz huzur başka. Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Rabbim, Rabbim, Yüce Rab, alemlerin Rabbi, sen! Sana yönelsin diye icad eden kalbi, sen! Senden uzaklık ateş, sana yakınlık ateş! Azap var mı alemde fikir çilesine eş? Yaşamak zor, ölmek zor, erişmekse zor mu zor? Çilesiz suratlara tüküresim geliyor! Evet, ben, bir kapalı hududu aşıyorum; Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum! Sonsuzu nasıl bulsun, pösteki sayan deli? Kendini kaybetmek mi, visalin son bedeli? Mahrem çizgilerine baktıkça örtünen sır; Belki de benliğinden kaçabilene hazır. Hatıra küpü, devril, sen de ey hayal, gömül! Sonu gelmez visalin gayrından vazgeç, gönül! O visal, can sendeyken canını etmek feda; Elveda toprak, güneş, anne ve yar elveda!
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
ruh-u câna sükut nasıl da âmâ canâna filizlenmiş çorak topraklarda tanrı buyruğuyla kalbi altın mavisiydi çünkü şahikanın, ilahi su da o okyanus ki siler kâinattan dalgaları ve ihtişamını balıklarının bir lafügüzaf dil de mevsimin en keskin sesinde rüzgârın alıp götüremeyeceği zerrelerden geliyor emir ve deccal, kırmızısı çok payidar saf kan, doğu merasimlerinde bir gök mitolojisi gelinin gözleri beyaz sis gibi; saçlarında taşıyor kimliği belirsiz ölümleri vakitsiz batan her güneşte aranmalı bazı kayıp organlar çünkü âşıklar cehennem gibi yanan kalplerini bırakır gün batımında cennete akan sularına şahikânın
Reklam
ustam! aklım firarda. gözbebeklerimde müebbet hüzün, dilimde ay kesiği bir yara, düşüm kırık dökük, umudumun boynu bükük, bir öksüzün omuzlarında sukut. yüreğim sana emanet sıkı tut. tut ki; kancık pusulara düşmesin. bir hain kurşunu gelip deşmesin. Serkan Uçar
Bazı insanlarin sözü gibi sükutû da anlamlıdır... Ve onlar; Sözümüzden anladıkları gibi sukutumuzdan da anlarlar...
Bir kez daha şükretmenin verdiği hâz ile rabbimin sanatkarının ne kadar yüce bir makamda olduğunu anladım ve sükut ettim. Ben günlerdir basit bir ahşap boyamayla günlerimi harcarken rabbimin sadece yarattığı bir şeye ol demesi ama o yarattığı sanata mücizeler ve nizamlar oluşturması ne büyük bir sanat. Anlayana ve akledene nice hikmetler saklıdır ama bazı kör olasıca gözler sadece zahire aldandı belki de onu da inkar etti 🥀
Gönül Çeşmem
Çeşm-dar olmuş bendim sana ezelden, Ne görür ki bu gözler hubb-u maâlîden. Sükut eder içimdeki senalar, Kasr-ı hayal kırıklığına uğrayınca ben.
Reklam
Bazı insanlar Sükut eder bazı insanlar Yüreğinin teri gözlerinden akar Sükut eder bazı insanlar Avuçlarında birikir gözlerinde kalanlar Kursagi dolu olan bu insanların çocukça masumiyetleri vardır. Gülüşleri masum gözyaşları masumdur. Sükut eden bazı insanlardır; Secde de haykıranlar! Zemheri de güneşi de kalbidir bazı insanların Sükut eder bazı insanlar Sükutu hirası bellemiştir o insanlar Evet bazı insanlar sükut eder Çünkü çığlıkları bu çağın duymayacağı kadar kıymetli öyle ya bu çağ kaba ve gürültülü iyi ve güzel olan her şeye savaş açmış bir takım insanlardan oluşan karanlık bir çağ.! Sükut eder bazı insanlar çünkü onların sözleri ahirete tekabül eder dünyadan ne alacakları vardır ne de verecekleri onlar gül bahçesinde demlenip güzel koku bırakıp gidenlerdir yalnızca... Ve bazı insanlar gülümser Heyecanları dünyaya sığmayanlardir ahirete iştiyak duyan bu insanlar... :) ♡ Zeynep Evin Kozmozçiçeği
Aile evden gidiyor !!!
Yarım erkekler ve yarım kadınlar ortasında, çocuklar iki parçaydılar. Aile evden gidiyorsa, çocuklar elden gidiyordu. Ailenin çöküşü nisbetinde boşanmalar arttıkça, çocuklar celâl-cemal dengesinin uzağına düşüyor, hayat vadisinde tek kanadıyla uçmaya mahkum halde yetişiyordu. Erkek ve kadın, tek başına kaldığında, iki yarım insan gibiydiler. O
haklıydı. kabrin dünyası tekti. sadece sükut, barış ve huzur vardı o dünyada ve ölüler birbirlerini rahatsız etmez, birbirlerinin huzurunu bozmazlardı. neden bozsunlar; sınıf yoktu, ast yoktu, üst yoktu, avam yoktu, kaymak tabaka yoktu, suç yoktu, ceza yoktu, iyi yoktu, kötü yoktu, günah yoktu, sevap yoktu, ayıp yoktu, yasak yoktu, mal yoktu, mülk yoktu, aşiret yoktu, töre yoktu, ahlak yoktu, ahlaksızlık yoktu, namus yoktu, namussuzluk yoktu, istek yoktu, arzu yoktu. sadece ihtiyaç vardı. huzur, sükut ve barışa duyulan ihtiyaç. diriler, ki ölümlü oldukları için asıl onlar ölü sayılmalıydı, gelip ihtiyacımız olan tek şeyi ortadan kaldırmaya kalkmış, bizi huzur, barış ve sükuttan kopartarak kendi hayhuylarına katmışlardı. sezgin kaymaz / kün
Hayatta kimse kimseyi anlayamaz, kimse kimsenin yerini tutamaz; aşk dediğimiz, ya vahim bir yanlış anlaşılmadır, ya kötü bir hayal kurma tarzı. İki kişinin ikisi de, öbürünün yerine hayal kurmaya kalkıştığından, suküt-u hayal'ler eksik olmaz. Attilâ İlhan
Reklam
GÖNÜLLER KAZANMAK İSTİYORSAN
Gönül mü Kazanmak İstiyorsun Ey can Dinle bak sana ilk sözüm şu olsun Azizim bil ki söz gümüşse daima sükut altındır; Akıllı insandır ki, her gördüğünden ibret alandır Arif kişi gerektiğinde konuşan, gerektiğinde susandır Olur olmaz her yerde olur olmaz konuşan cahilandır Eğer dost isen seversin dostunu hatası kusuru ile Gül o zaman güldür
Kalbin edebi sükuttur. Susan kurtulur. Güzellik dilin altında gizlidir. Sükut incelik edep ve zarafet insanı her gittiği yerde sultan yapar.
Sükut bürünmüş ise dillere yara derindir.
Visal
Renk, koku, ses ve şekil, ötelerden haberci; Hayat mı bu sürdüğün, kabuğundan, ezberci? Yoksa göz, görüyorum sanmanın öksesi mi? Fezada dipsiz sükut, duyulmazın sesi mi? Necip Fazıl
Uzaklık ve dostluk bizim hikâyemizdir. Bunun dışında her şey arzudur. Şiiri, aşkı, vahyi, en çok da seni... Sahip olmadan yaşarım hepsini. Kerbela'yı anlatmak veya motorla vadi gezintileri eksik kalsa da, Altı çizilerek bitirilmişse de kargodan geri dönecek bir kitap misali. Ya da ne bileyim... Belki de sadece birşeyin varlığından haberdar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.