Duygularını da kendine özgü bir yaşamı, doğdukları yerin koşullarına uygun bir yaradılışı olduğunu şimdiye dek pek kimse fark etmemiştir; duygular hem geliştikleri yerin özelliğini, hem de gelişmelerini etkileyen düşüncelerin damgasını taşırlar.
Gördükleri eğitim sayesinde her şeyi kavrayabilen erkekler, bir kadın için sevdiği adamın düşüncelerini anlayamamaktan daha korkunç bir şey olmadığını bilemezler.
Tembellik neyse keyifsizlik de odur, tembelliğin bir türüdür. Doğamızın buna eğilimi var, ancak toparlanma gücünü bulursak, kolaylıkla çalışmamız mümkün olur, gerçek hazzı elde etmenin yolu çalışmaktan geçer.
"Biz insanlar güzel günlerin azlığından kötü günlerinse çokluğundan sık sık yakınırız" diye konuşmaya başladım, " bana kalırsa bu doğru bir bakış açısı değil. Tanrı'nin bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa, başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur"
"Sen bir budalasın! Bu dünyada aramakla bulunmayacak birini arıyorsun!" Ama onu tanıdım, her halimi ona sergileyebildigim için karşısında kendimi olduğumdan daha önemli hissettiğim o büyük insanı, o yüreği hissettim
Insan aslında karmaşık bir varlık değil. Çoğunluğu zamanın büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. Işte insanın değişmez yazgısı!
Insan denize açılınca türkü söylemek gelir içinden, deniz insana ilham verir. Ve deniz söylenen türküyü anlar. Yürekten duyarak söylediğin türküyü o da yürekten ve hemen kabul eder.
Yedigey'in aklına şunlar da geliyordu: Allah'ın varlığına ya da yokluğuna inanmak başka şeydir. Ama insan denen yaratık, bu şekilde davranması bağışlanacak bir şey olmasa da, ancak başı sıkıştığı zaman Allah'ın adını anıyor, Allah'tan yardım diliyor. "İnanmayan insan başı ağrımayınca Allah'ı düşünmez" diyen atasözü de bundan doğmuş olsa gerek.
"... Demek ki insanın beyni bir dakika düşünmeden duramıyor, o garip başı öyle yaratılmış ki istesede istemesede düşünceler ard arda geliyor, bir düşünceden öbürü doğuyor, herhalde ölünceye kadar böyle devam ediyor bu."
Karakterimiz temelde alışkanlıklarımızdan oluşur. "Düşünce ek, eylem biç; eylem ek alışkanlık biç; alışkanlık ek, karakter biç; karakter ek, kader biç," der özdeyiş.
Bir bağımlılığın tipik özelliği nedir?
Basitçe ifade edersek, siz artık onu bırakma seçimine sahip olmadığınızı hissedersiniz. O sizden daha güçlü görünür. O ayrıca size sahte bir haz duygusu verir; bu kaçınılmaz bir biçimde acıya dönüşecek bir hazdır.