Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şeymanur

Şeymanur
@symnrbyrktr
İüif
26 Mayıs
11 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
“Hayır, hayır. Öleceğim ve hepsi acımasızca ve ben hiç olmamışım gibi yaşamaya devam edecekler.”
Reklam
“...Viyana burjuvazisinin, aralarındaki gizli bir anlaşmaya uyarak yaşıyormuş gibi görünen o elit kesimine dahildi, bu görünmez kulübün bütün üyeleri aynı saatlerde, aynı ilgi alanlarında sürekli birbirleriyle karşılaşırlardı, durmadan tekrarlanan bu birbirini gözetleme ve kıyaslama hali giderek yaşamlarının anlamı yerine geçmişti.”
“kabına sığmaz olunca bana koşardı eskiden, şimdi bunu yapmıyor; kırgın. kırgınlığının nedenini çözemiyorum bir türlü, artık gözleri çok uzaklaştı, okunmuyor.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artık dehşet evinin içine çöreklenmişti ve odalarını terk etmeye niyeti yoktu..
Sayfa 16
“Eğer başkalarına yardım veriyorsak, alan kişinin o yardıma ihtiyacı olduğu için değil, bizim o yardımı yapmaya muhtaçlığımızdan kaynaklanıyor sorumluluğumuz.”
Reklam
“Zenginlik vaad edenler yoksullukla, barış vaad edenler savaşla, ya da güçlüğe çağıranlar kolaylıkla imtihan olunabilirler, bunun aksi de olabilir kuşkusuz. Gerçek olan ise imtihan olduğumuzdur.”
Sayfa 38
“Uyumak kolay ve hoş ama güneşin sonrasına kalmak acı.”
“Sevgili Dost, Bir şehrin en güvenilir yeri, sence kütüphanelerdir. Çünkü kitaplar seslerini yükseltmezler. Bu yüzden kütüphanelerde derin bir sessizlik vardır. Sonra kitaplar tozlarını üzerimize üflemezler. Bu yüzden elbiselerimiz hep beyaz kalır, değil mi?”
“Erdem, ölümlülerin sahip olabildiği tek ölümsüzlüktür.”
“.. ömrümüzün sonbaharı çok yakınındadır ilkbaharının, yazı ise hiç uzun değildir; bu nedenle böyle bir sabırsızlık çalkalanır kanımızda, bu nedenle büyük bir açlıkla uzanır elimiz sevdiğimizi almaya ve fani şeylere bile hemen sevinmeye; zaman geçtikçe yaşlanırken, beklemeyi nasıl öğrenelim, bir gecede ölüp giderken nasıl sabredelim, zaman sönmeyen ateşiyle peşimizdeyken nasıl yanmayalım, ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim?”
Reklam
“İlkbahardaki bir nehir gibi hızla akıp gidiyor ömrümüz, akıp giden ise geri gelmiyor.”
“Sessizlik ölü bedeni saran bir kefen misali buz gibi sardı etraflarını.”