Bediüzzaman meal mevzuunda israf mı ediyor?
Kur'an'ın hakiki tercümesi mümkün değildir. Bu nedenle istikametli ulemamız eserlerinde 'kısa anlam' manasına gelen 'meal' sözcüğünü kullanmışlardır. (Öyle isimlendirmişlerdir.) Konuyu İİKV'deki bir seminerinde izah eden Prof. Dr. İshak Özgel Hoca hatta demişti ki:
Kimisi ilk çalışta açar kapıyı.
Buyur eder misafirini başköşeye.
Ev sahibini neredeyse bıraktığı gibi bulmanın memnuniyeti yayılır Ramazan’ın yüzüne.
Görüşmeyeli ne var ne yok diye başlayan sohbet bayrama kadar sürer gider muhabbetle.
Ev sahibi hakkı verilerek tutulmaya gayret edilen bir oruç, her yatsı sonrasını huzura gark eden bir namaz, ilk okunuşunu tahattur ile süslenen bir hatim, hiç olmazsa son on gününde Allah için kâim olunan geceler ikram eder misafirine.
Memnun olur, ev sahibine hediyelerini sunar Ramazan.
🌷
Bir Acem bahçesi, bir seccâde,
Dolduran havzı ateşten bâde...
Ne kadar gamlı bu akşam vakti...
Bakışın benzemiyor mu'tade.
Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,
Dalmış üstündeki kuşlar yâda;
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyâda!
Insanlığın üçten birisini teşkil eden gençler, hevesatları galeyanda, hissiyata mağlup, cüretkâr, akıllarını her vakit başına almayan o gençler, âhiret imanını kaybetseler ve cehennem azabını tahattur etmezlerse; hayat-ı içtimaiyede ehl-i namusun malı ve ırzı ve zayıf ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır.
Asa-yı Musa 46
Alnimdaki biçak yarasi
Senin yüzünden.
Tabakam senin yadigarin
'Iki elin kanda olsa gel' diyor
Telgrafin.
Ben seni nasıl unuturum
Vesikalı yarim...
Orhan Veli Kanık