Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
SAİD NURSİ'NİN HRİSTİYANLAR HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
"Şiddet-i şefkat ve rikkatten (acımaktan), bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber mânevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felaketler, heläketler, sefaletler, açlıklar, şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki, o
Sayfa 416Kitabı okudu
Reklam
ONÜÇÜNCÜ DEVÂ
Hastalık gafleti dağıtır, ahireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir; öylece hazırlanır.
TAHATTUR Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; “İki elin kanda olsa gel” diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Geh çeşmini tahattur ile girye-perverim, Geh zülfünü tefekkür ile nâle-güsterim, Her dem seni... Seni düşünür, ağlar inlerim Her lahza başka hüzn ile yâd eylerim seni. (Bazan gözünü anarak gözyaşı dökerim, Bazan zülfünü düşünerek inlerim, Her an seni…Seni düşünür, ağlar, inlerim Her an başka acıyla anarım seni.)
“Geh çeşmini tahattur ile girye-perverim, Geh zülfünü tefekkür ile nâle-güsterim, Her dem seni… Seni düşünür, ağlar inlerim: Her lahza başka hüzn ile yâd eylerim seni!” ~~~• “Bazan gözünü anarak gözyaşı dökerim, Bazan zülfünü düşünerek inlerim, Her an seni… Seni düşünür, ağlar, inlerim: Her an başka acıyla anarım seni!”
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Şimdi üzerinde vâcip olan, senden evvelkilerin sebk eden âdil bir hükmünü yahut doğru bir mesleğini yahut aleyhi's-salâtü ve's-selam Efendimizden gelmiş bir haberi yahut Kitâbullah'ta vârid bir farîzayı tahattur etmektir.
Garip'in İsim Babası Cavit Yamaç Anlatıyor
''Bilir misin dedi Orhan Veli'nin Garip kitabının adını ben koydum. Bir gün Nisuvaz'da oturuyordum. Orhan geldi, bir şiir kitabı çıkaracağını söyledi. Bir türlü kitabına bir ad bulamıyordu. Koymak istediği ad 'Tahattur'du (Anımsama). Bilirsin Orhan Veli'nin 'Alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden/Tabakam senin yadigârın/Seni nasıl unuturum ben/Vesikalı yârim, diye bir şiiri vardır. Onun adı 'Tahattur'dur. Kitabına bunu vermek istiyordu. Bana sordu, ne dersin diye. Ben de bu adın çok eskimiş olduğunu, daha yeni ve ilgi çekici bir ad bulmasını söyledim. Bu yeni adın ne olabileceğini sordu. Ben de senin şiirlerin yadırganıyor, acayip, garip bulunuyor, öyle bir ad vermelisin dedim. Öyleyse bir ad bul, dedi. Yaban, acayip, garip derken, garip sözü üzerinde durduk. Orhan Veli'nin kitabının adı ortaya çıkmıştı. Garip sadece şaşırtıcı acayip anlamına gelmiyor, gurbette kalmışa da yakışıyordu. Zaten o dönemde Orhan Veli ve arkadaşları da biraz kural dışı biraz gurbette kalmış gibiydiler.''
Sayfa 164Kitabı okudu
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; “İki elin kanda olsa gel” diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Nazım Hikmet Orhan Veli'nin Tahattür isimli şiiri hakkında:
Nazım Hikmet, 13 Şubat 1941'de Çankırı Hapishanesi'nden Kemal Tahir'e yazdığı bir mektupta bu şiir için şunları söyler: "Demek istediğim şairaneliğin kelimeleşmiş ifadeleri sade mavi ufuklar, pembe bulutlar filan değildir. 'Vesikalı Yarim' de şairanedir."
Reklam
Mehmet Kemal:
"Bilir misin? Orhan Veli'nin Garip kitabının ismini ben koydum. Bir gün Nisuaz'da oturuyordum. Orhan geldi, bir şiir kitabı çıkaracağını söyledi. Bir türlü kitabına bir ad bulamıyordu. Koymak istediği ad 'Tahattur'du. Bilirsin Orhan Veli'nin 'Alnımdaki bıçak yarası senin yüzünden... Tabakam senin yadigarın... Seni nasıl unuturum ben... Vesikalı yarim...' diye bir şiiri vardır. Onun adı Tahattur'dur. Kitabına bunu vermek istiyordu. Bana sordu, ne dersin diye... Ben de bu adın çok eskimiş olduğunu, daha yeni ve ilgi çekici bir ad bulmasını söyledim. Bu yeni adın ne olabileceğini sordu. Ben de senin şiirlerin yadırganıyor, acayip, garip bulunuyor, öyle bir ad vermelisin, dedim. Öyleyse bir ad bul, dedi. Yaban, acayip, garip, derken... Garip sözü üzerinde durduk. Orhan Veli'nin kitabının adı ortaya çıkmıştı. Garip, sadece şaşırtıcı, acayip anlamına gelmiyor, gurbette kalmışa da yakışıyordu. Zaten o dönemde Orhan Veli ve arkadaşları da kural dışı, biraz gurbette kalmış gibiydiler."
"Mâdem her vakit ecel gelebilir, eğer insânı gaflet içinde yakalasa ebedî hayâtına çok zarar verebilir. Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hâzırlanır."
Sayfa 35 - Diyanet İşleri BaşkanlığıKitabı okuyor
Kim maziyi değiştirmeden anlatabilir ki? Kelimeleşmeyen zevk-i tahattur, bir rüya kadar soluk ve fani. Ama yaşayan insanla, hatırlayan insan aynı mı? ..
Şeriat-ı Garrâ
... Hane sahibi demiş: - Biz emr-i İlahî namına ve adalet-i şer'iye hesabına hırsızın elini kesiyoruz. Misafir dedi: - Öyle ise, çoğunuzun bir eli olmamak lâzım gelir. Hane sahibi dedi: - Ben elli yaşıma geldim. Bütün ömrümde bir tek el kesildiğini gördüm. Misafir taaccûb etti. Dedi ki: - Memleketimizde her gün elli adamı hırsızlık ettikleri için hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletinizin yüzde biri kadar te'siri olmuyor. Hane sahibi dedi: - Siz büyük bir hakikatten ve acîb ve kuvvetli bir sırdan gaflet etmişsiniz, terk etmişsiniz. Onun için adaletin hakikatini kaybetmişsiniz. Maslahat-ı beşeriye yerine, adalet perdesi altında garazlar, zalimane ve tarafgirane cereyanlar müdahale eder, hükümlerin te'sirini kırar. O hakikatin sırrı budur: Bizde bir hırsız elini başkasının malına uzattığı dakikada, hadd-i şer'înin icrasını tahattur eder. Arş-ı İlahî'den nazil olan emir hatırına gelir, imânın hassasiyle, kalbin kulağıyla Kelâm-ı Ezeli'den gelen ve hırsız elinin idamına hükmeden âyetini hissedip işitir gibi imânı ve i'tikadı heyecana ve hissiyat-ı ulviyesi harekete gelir.
Sayfa 350
Madem her vakit ecel gelebilir; eğer insanı gaflet içinde yakalasa, ebedî hayatına çok zarar verebilir. Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır.
Sayfa 20 - Envâr NeşriyatKitabı okudu
777 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.