Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden, Tabakam senin yadigârın. " İki elin kanda olsa gel " diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben , Vesikalı yârim!
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Evet; herkes, geçmiş lezzetli, safâlı günlerini düşünse, teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvâh!" der; ve geçmiş musîbetli, elemli günlerini tahattur etse, zevâlinden bir manevî lezzet hisseder ki: "Elhamdülillâh şükür, o belâ sevâbını bıraktı, gitti." der. Ferâh ile teneffüs eder. Demek bir saat muvakkat elem, rûhta bir manevî lezzet bırakır. Ve lezzetli saat, bil'akis elem bırakır. Mâdem hakikat budur. Ve mâdem geçmiş musîbet saatleri, elemleriyle beraber ma'dûm ve yok olmuş. Ve gelecek belâ günleri, şimdi ma'dûm ve yoktur. Ve yoktan elem yok. Ve ma'dûmdan elem gelmez.
Reklam
"Hastalık gafleti dağıtır, âhireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır."
Sayfa 251
Söylemek âdâbını gösteren ve yemek ve içmek ve yatmak gibi hâlâtın âdâbının düsturlarını beyan eden ve muaşerete taalluk eden çok Sünnet-i Seniyeler var. Bu nevi Sünnetlere "âdâb" tabir edilir. Fakat o âdâba ittiba eden, âdâtını ibadete çevirir, o âdâbdan mühim bir feyz alır. En küçük bir âdâbın müraatı, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor. Lemalar - 53
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim? Temmuz 1940 (Küllük, 1.9.1940)
Tahattur
“İki elin kanda olsa gel” diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
İnsan eski zamanını düşünse, ya lisânı veya kalbi, ya "Âh! Âh!" veya "Oh! Oh!" tahattur veya telâffuz edecektir. "Âh!" müstetir elemin tercümanıdır. "Oh!" ruhta muzmer bir lezzet ve nimetin muhbiridir.
Tahattur
Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden; Tabakam senin yadigârın; “İki elin kanda olsa gel” diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim?
Tahattur
[Alnımdaki bıçak yarası Senin yüzünden;]' Tabakam senin yadigôrın; "İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın; Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yôrim?
Tahattur
"İki elin kanda olsa gel" diyor Telgrafın. Nasıl unuturum seni ben, Vesikalı yârim!
Sayfa 93 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geh çeşmini tahattur ile girye-perverim, Geh zülfünü tefekkür ile nâle-güsterim, Her dem seni... Seni düşünür, ağlar inlerim: Her lahza başka hüzn ile yâd eylerim seni! (Bazen gözünü anarak gözyaşı dökerim, Bazen zülfünü düşünerek inlerim, Her an seni... Seni düşünür, ağlar, inlerim: Her an başka acıyla anarım seni!)
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa
. Yunanlılar, bu ismi ve bu adamı, Kartaca Kadim Caton'u nasıl müebbeden hatırladıysa öyle hatırlayacaklardır. Bir milletin başına gelebilecek ne kadar felâket varsa hepsiyle haşır neşir olduğumuz bu senelerde önümüze düşüp bizi tekrar hayâta çıkaran Mustafa Kemal Paşa'nın simâsını ileride tahattur edecek her Türk, Abdülhak Hâmid'in bu mısra'ındaki çerçeve içinde görecek: Akardı pâyına mahşer-misâl bir millet! .
Sayfa 122Kitabı okudu
Küçüklüğümde kamer tutuldu. Ben valideme dedim: "Neden ay böyle oldu?" Dedi: "Yılan yutmuş." Dedim: "Daha görünüyor?" Dedi: "Yukarıda yılanlar cam gibi olup içlerinde bulunan şeyi gösterirler." Bu çocukluk hatırasını çok zaman tahattur ediyordum. Ve der idim ki: "Bu kadar hakikatsiz bir hurâfe, validem gibi ciddi zâtların lisânında nasıl geziyor?" diye düşünürdüm. Tâ, felekiyat fennini mütalaa ettiğim vakit gördüm ki, validem gibi öyle diyenler bir teşbihi hakikat telâkki etmişler.
Sayfa 92 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi, zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse, teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse, zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki, "Elhamdülillâh, şükür, o belâ sevabını bıraktı, gitti" der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 245
Zeval-i lezzet elem olduğu gibi zeval-i elem dahi lezzettir. Evet, herkes geçmiş lezzetli, safalı günlerini düşünse teessüf ve tahassür elem-i manevîsini hissedip "Eyvah!" der. Ve geçmiş musibetli, elemli günlerini tahattur etse zevalinden bir manevî lezzet hisseder ki: "Elhamdülillah şükür, o bela sevabını bıraktı, gitti." der. Ferah ile teneffüs eder.
Sayfa 164 - rnkKitabı okudu
780 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.