Sultan 3. Murat bir gün sabah namazına kalkamaz ve üzüntüsünü ifade etmek için şu şiiri yazar. UYAN EY GÖZLERİM Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan! Azrail’in kastı canadır, inan! Uyan ey gözlerim gafletten uyan! Uyan uykusu çok gözlerim uyan… Seherde uyanırlar cümle kuşlar, Dill-u dillerince(1) tesbihe başlar, Tevhid
youtube.com/watch?v=0xunZ2r... Sami Yusuf – Awake (Uyan Ey Gözlerim) Uyan ey gözlerim gafletten uyan Uyan uykusu çok gözlerim uyan Azrail'in kastı canadır inan Uyan ey gözlerim gafletten uyan
Reklam
Ne zaman tahta bir masa üzerinde yaz akşamı oturup da şarap içseniz. Alkibiyades'in kılıç şakırdatarak Sokrates'e: "Peki Sokrates öyle olsun, senin de dediğin gibi olsun. Ama benim anlayamadığım işin şurası: Niçin insanoğlu bu kadar ölmeyecek gibi doğup büyüyor, senin gibi seksenini geçiyor da büsbütün akıl, mantık, fikir kesiliyor da, bütün sırları ayan edecekmiş hale geliyor da, tam mutlu zamanında göçüp gidiyor?" dediğini duyarsınız.
Sayfa 172Kitabı okudu
Rusya'nın uzak köşelerinden birinde küçük bir köy mezarlığı vardır. Bütün mezarlıklatımız gibi bu mezarlık da hüzünlü görünür: Çevresindeki hendekleri uzun zamandır ot bürümüş, gri tahta haçları eğilmiş, bir zamanlar boyalı olan başlıklarının altında çürümektedir. Mezar taşları, birileri onları alttan itip devirmiş gibi yerlerinden oynamıştır;
Türk Edebiyatının Hüzünlü "Palyaço"su: Paskal
Pandomima / Sâmipaşazâde Sezâi Haseki taraflarında bir çıkmaz sokağın içinde yalnız duran üç odalı bir ev, bir mezar gibi, sonsuz bir sessizlikle doluydu. Bir eskimişlik ve unutulmuşluk içersinde terk edilmiş halde bulunuyordu. Çatısından kopan bir tahta, damından uçan bir kiremit, duvarlarından yuvarlanan bir taş senelerce düştüğü yerde kalırdı.
ardından resmin asılır işlek yerlerine kentin piyangocunun yanında tahta çitlere yakıştırırım gözlüklüsün, üç yaş büyüksün, rize’de büyümüşsün başka adını da bilirim, hepsi yalan, o gülmen de eski, küçük bir limandır gülmen, takalar sığınır ardından resmin asılır işlek yerlerine kentin denizle kavgalıdır kayalar, otururum, elim tuzlanır fırlatırım çakıl taşını, kaç kez sektirebilirim gömülmesin suya, sen tut, durma sonra bana yürü bulutların yerini doldurur yürümen, kuşlar kıskanır |Akif Kurtuluş
Reklam
271 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.