Herkese merhaba
Kitabı bugün kütüphaneden aldım. Otobüsten eve kendi odama gelene kadar bitmiş oldu. 
Stephen King çoğu kitabında Maine'yi merkeze alan olay örgüleri oluşturuyor. Benim de Maine'yi hiç görmeme rağmen sanki onun yazıları arasında orada yaşıyormuşum gibi bir his geliyor içime.[King favorilerimde Maine de geçen kitaplar oluyor]. Kitaba gelecek olursam:
- Scott Carey, Castle Rock'ta yaşayan, eşinden yeni ayrılmış, biraz da kilolu bir adamdır. Her gün çokça yemesine rağmen düzenli olarak kilo verdiğini fark edince 5 yıl önce emekli olan doktor arkadaşı Bob' a konuyu açar. Her ikisi de başta endişelenecek bir şey olmadığını düşünürler. Ama Scott bu sırada her gün tartıya çıkmayı takıntı haline getirmiştir ve düzenli olarak kilo vermeye devam eder. Bu sırada Scott'un yeni komşularıyla sorunları vardır. Her sabah yürüyüşünde köpeklerinin Scott'un bahçesine pislemesine ses çıkarmamaları Scott'un canını sıkar ve konuşmaya karar verir. Bazı yanlış anlamalar yüzünden anlaşamazlar ve biraz süre geçer. Günler geçtikçe Scott kilo vermeye devam eder ve yakın çevresinde bazı değişiklikler olur. Bir gün tartıya çıktığında Scott 1 kilo olduğunu görünce hemen son hazırlıklarını yapar...
- Stephen King'in inanılmaz hayal gücünü konuşturduğu bir başka kitabı. Çok garip bir olayı, imkansız gibi görünen arkadaşlıkları, Maine'nin eşsiz havasını çok güzel ve akıcı bir dille kaleme dökmüş.
-Şiddetle tavsiye ederim. Okuyun, okutturun...
-Keyifli okumalar :))
Senin aşk zannettiğin şey geçici bir takıntı.
Aşırı sevmek, bir sürü erkeğe aşık olmakla, sık sık aşık olmakla ya da partnerlere hissedilen eşsiz aşkın derinliğiyle ilgili değildir. Aslında bir erkeğe yönelik takıntı geliştirip bu takıntıyı aşk olarak tanımlamak, bunun duygu ve davranışlarımızı kontrol etmesine izin vermek, hem bedensel hem de ruhsal sağlığımızı olumsuz yönde etkilese de bundan kurtulamamak demektir.
Sayfa 25
“Kadere inanır mısın, Sasha?”
“İnanırım.”
“Neden?”
Başını eğdi. “Dindar biri değilim ama aynı zamanda, her şeyin bir tür doğaüstü müdahale olmadan açıklanabileceği ne inanacak kadar saf da değilim.”
"Beni görmediğin zaman aşk olmuyor mu?"
"O zaman fena bir takıntı, bir hastalık oluyor."
Sayfa 406Kitabı okudu
''Kendi kilisemde tanık olduğum gibi yine burada da din adamlarının Kadınların İffetsizliği öğretisini takıntı haline getirdiklerine tanık oldum.''
ekonomik büyüme üzerine
Büyümeye duyulan bu takıntı, modern dünyada yaşadığımız için bize oldukça sıradan ve anlaşılır geliyor. Halbuki geçmişte böyle değildi.
Sayfa 219Kitabı okudu
