Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
464 syf.
7/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Mısır çok uzun süre ayakta kalmış muhteşem bir menediyet olup, bir o kadar da yıldırım çeken ağaç gibi başından bela eksik olmayan bir medeniyettir. Bu imparatorluk güvenli olmayan bir medeniyetti. Mısır medeniyeti gerek saray entrikaları, gerek savaşlar, gerekse istilacılara karşı verilen mücadelelerde yıkılmanın eşiğine geldi. Günümüzden geriye
Antik Mısır Sırları
Antik Mısır SırlarıErgun Candan · Sınır Ötesi Yayınları · 2018247 okunma
Türk Fırtınası diyor ki;
Haksızlık anlayışı dünyayı yönetiyorum sanıyor, ülkelerin başında bulunanları satın alıp kullanarak nereye kadar bunu sürdüreceksiniz. Dünya da beşeri adalet sistemleri bu sebeble toplumları aldatmak için süs olarak sahne alıyor. Beşeri adaletin süsünü sahneden alıp yerine Türk töre adaletini koyacağız. Türk adaleti töredir. Tam olarak devrim ile gelince adaleti ve dünya nasıl yönetilir her toplum her insan görecek. Önder Karaçay
Reklam
Etrafımızdaki dünyanın fiziksel yapısının tam olarak gördüğümüz şey olmadığına şüphe yok. Bütün bunlar bedenimize, bedenimizin yapısına ve işlevlerine bağlı. Renk körlüğü de bunun en net örneklerinden biri. Bir tesadüf sonucunda –ya da daha net söylemek gerekirse kusurlu bir gen miras almış olduğumuz için– retinadaki üç tip koni reseptöründen birinin işlevi bozulur ve renkleri farklı algılarsınız. Kırmızı-yeşil renk körlüğüne –en yaygın renk körlüğü tipi– sahip olan biri kırmızı bir elmayı yeşil görebilir, hatta renk algısının tamamen kaybolduğu daha nadir vakalarda elmayı gri görenler de olabilir. Aynı şekilde, gözleriyle bizim algılayamadığımız dalga boylarını algılayabilen farklı hayvanlar dünyayı çok farklı şekillerde görebilir. Dolayısıyla nesnelerin kendilerinin sabit bir rengi yoktur; renkler ve tonlar gözlemciye göre değişir. Renk, aslında bakanın gözündedir.
Sayfa 162 - Metis BilimKitabı okudu
Mesele uyum Mesele denk gelmek Mesele birbirine iyi gelmek Mesele tam da bu..
Belki de hepimiz farkında olmadan sürekli bir şeyler görüyoruzdur. Belki de görme yetimiz bize bilinçli olarak farkına vardığımızdan daha fazla bilgi aktarıyordur, görsel dünyamız da bizim vakıf olabileceğimizden daha çok bilgi ve ayrıntıyla dolu, daha zengin bir dünyadır. Buradan hareketle, eğer beynimize farkında olduğumuzdan daha fazla bilgi aktarılıyorsa, bu görsel dünyamızın ancak bir kısmının farkında olduğumuza ve deneyimlediğimiz şeyin kısıtlı olduğuna işaret eder; çevremizin bütününü deneyimlemediğimizi, gerçekliği tam olarak idrak edemediğimizi gösterir.(...) Her bir insanın dünyayı algılama şeklinin tamamen farklı olduğunu gösteriyor.
Sayfa 161 - Metis BilimKitabı okudu
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Dilan Durmaz ~#serçeyiöldürmek 2024~34. Kitap syf 516 @indigokitap
Dilan Durmaz
Dilan Durmaz
Tarih tekerrürden ibaret olmayacaktı, göz göre göre bir kadına kıyılmasına izin vermeyecektim. Her ne pahasına olursa olsun. Tam şu dakika elime bir adamın kanı bulaşmış olsa bile. Ben Efsun Zorlu, bu benim hikayem. ️Merhaba kalemiyle yeni tanıştığım
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202433 okunma
Reklam
Maşallah yani havalar da tam mayıs havaları.. Hep güneş falan
Gün aydı ama güneş doğmadı bu gözlere.. 🌻 Yağmur yağacak yine ❤️‍🩹
Günümüzde insanlığının asıl ızdırabı, Kainatın Efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manasıyla tanımamış, hakiki şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği esaslara karşı lakayt kalmasından, onlara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın mânevî sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bunalması da bundan doğmaktadır. Onu anlamadıkça, sevmedikçe ve hayat bahşeden prensiplerini kendisine rehber edinmedikçe de insanlığın bu sıkıntı, sarsıntı ve buhrandan kurtulması mümkün değildir. İnsanlık, onu anlamak zorundadır.
Sayfa 21 - ÖnsözKitabı okuyor
Kapitalist ekonomide barış zamanında ulaşılamayan tam üretime, savaş zamanın da ulaşılır, işte o zaman, evet ancak o zaman, kapitalizm , insanların, malzemelerin, makine­lerin , paranın tam istihdam sorununu çözümler.
Sayfa 33
Ben yalnızca derdimden anlayacak bir kişi arıyorum, tek bir kişi... Ve işte tam da onun için yazıyorum. sen varsın, biliyorum. Çok uzak bir şehirde belki ya da bir defa yüzünü görme ihtimalim hiç olmasa da ve hiç tanımayacak olsak da birbirimizi ben yine de senin var olduğunu ve bir yerlerde hayalime ortak olduğunu, dualarıma 'amin' dercesine yazdıklarımı okuduğunu biliyorum. Zira, bence yazmak da dua etmek gibi... Ve bizim gibilerin kitaplara sevdası şunun için biliyorum, zira kelamın da, kalemin de ve gönlün de sahibi olan, "Oku" diyor hepimize. Biz, "Neyi?" diye bile sormaktan aciziz oysa. Ya da hadi itiraf edelim; gafiliz... Ama mademki O, sözüne "Oku" diye başladı, işte onun içindir sevdamız kitaplara... Ama ben yine de eski bir İstanbul kıraathanesinde, tahta iskemlelere oturup da ince belliden demli çaylarımızı yudumlarken dertleşip de söylemek isterdim sana bunları... Sen var ol, ol ki hayalime bir sırdaş olduğuna inanayım.
İkra
İkra
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.