Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
256 syf.
·
Puan vermedi
Şair âşina kelimelerle başka bir lisan yaratır. Galibin ifadesi ile tarz-ı selefe tekaddüm eder, bir başka lisan tekellüm eder. Ben "musiki" kelimesini Yahya Kemal'den aldım. "Çok insan anlayamaz eski mûsıkîmizden Ve ondan anlamayan bir şey anlamaz bizden." Küçükken "şafak vaktinin cihangiri" Itrî ile tanıştım
Müziği düşünmek
Müziği düşünmekYalçın Çetinkaya · Büyüyenay Yayınları · 201611 okunma
Nota kullanımı ile Meşk ?!?
Notanın musiki öğreniminde “zaman kazandırdığı” fikrini, eserin tekrarını ve tekrar tekrarını gereksiz kıldığını, dolayısıyla üstadı devreden çıkarma sonucunu doğurduğunu ve bunların müziği mutlaka kâğıda dökmenin temel gerekçelerini teşkil ettikleri fikrini XI. yüzyıl Avrupa'sında bugün kullanılan notalama sisteminin mucidi Guido
Reklam
Ötüken'de saksafon mu çalıyorduk?
Klasik Türk müziği söz konusu olduğunda bu kadar dışlayıcı olan Türklük tanımı, Batı müziği söz konusu olduğunda ifrat derecesinde kapsayıcı bir hâl alır. Öyle ki Batı müziğinin kaynağının aslında Türkler olduğunu iddia eden fantastik görüşler bile ortaya çıkar. Ali Rıfat Çağatay radyoda alaturkanın yasaklandığı günlerde Musiki İnkılabı'nı haklı göstermek için Batı müziğinin eski Türk müziğine dayandığını ileri sürer (Akşam, 8 Kasım 1934). Çağatay'a göre Batılılar gamı, dolayısıyla tonal sistemi "Hitit Türklerinden" almışlardır. Dolayısıyla Batı müziğini benimseyen Türkler aslında özlerine dönmüş olmaktadırlar. Tanburi Cemil Bey'in oğlu Mesut Cemil bey gibi son derece iyi yetişmiş ciddi bir müzik adamı bile bu dönemde devrin havasına kapılarak Batı müziğinde kullanılan keman ve saksafon gibi çalgıların Orta Asya kökenli eski Türk çalgıları olduğunu söyleyebilmiştir (Akşam, 26 Mart 1936).
MEMURİYET bağlarından kurtulur kurtulmaz Türk Musikisine devlet katında eski itibarını yeniden kazandırmak için mücadelesine hız veren Cinuçen, mesela 1983'ün Dünya Gençlik ve Avrupa Müzik Yılı olması münasebetiyle Başbakan Turgut Özal'a okullarımızdaki müzik eğitimi faciasını bütün yönleriyle anlattığı bir rapor sunarak problemin nasıl çözüleceğine dair görüşlerini açıklar, Özal'ın raporu okuyup gereği için Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler'e, onun da Talim-Terbiye Kurulu Başkanı'na göndermesi üzerine, ülkenin uzman müzisyenlerinden oluşan bir Müzik Özel İhtisas Komisyonu kurulur, bu komisyonun çalışmaları sonunda müzik eğitiminde elli yıldan beri devam eden yüzde 98,5 Batı müziği, yüzde 1,5 Türk müziği bilgileri oranı, her ikisi için de yüzde 50 olarak belirlenir ve ortaöğretimin altı yıllık müzik müfredatı bu orana göre yeniden düzenlenir. Türk çocuklarının Bach, Beethoven, Mozart gibi Batılı kompozitörlerin yanında Itri, Dede Efendi, Tanburî Cemil Bey gibi büyük Türk bestekår ve icracılarını tanımasına, do majörle mi minörün yanında rastı, segâhı, hicazı da öğrenmesine imkân veren bu müfredat, üniversite ve konservatuarlardan görüşler alındıktan sonra Talim-Terbiye ve Bakanlar Kurulu'nca kabul Resmi Gazete'de yayımlanarak 1988 yılında yürürlüğe girer.
Sayfa 79 - KAPI YAYINLARI
Tanburî Cemil Bey'in müziği...
"Benim anlayışıma göre de İstanbul'un ruhu ve medeniyet hikâyesi Tanburî Cemil'in müziğinde gizlenmişti. Onun müziği notaların, ses sistemlerinin, nazari kuralların, makamların dışında bir şeydi ve bilmediğimiz, görmediğimiz, başka bir âlemle muhabbetti."
Sayfa 72 - Rûmî YayınlarıKitabı okudu
Derya Türkan
Beni çarpan bu saza aşık eden, aslında İhsan Özgen'dir ve tabii herkesi olduğu gibi Tanburi Cemil Bey'dir. Tanburi Cemil Bey'in müziği beni çok etkilemiştir ama daha sonra kendisini kişi olarak tanıdığımda, kendi kişiliği ve ahlakının şimdi gözümüzü yaşartan müziğinden çok daha üstün olduğunu anlayınca bu sefer kafamda başka bir şey belirdi: Ahlaklı bir insan olmanın ne iş yapılırsa yapılsın önemli olduğu, aslında her iş bunu gerektiriyor ama müzik ve sanatın bunu daha çok beklediğini öğrenmiş oldum. 8.00-9.00 Derya Türkan-Yedirenk Röportajı youtu.be/NlcG8YbVHHo