Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Paul Emile Botta, Musul'da yaptığı kazılarda Asur'a ait harabeleri buldu. Yaptığı kazılarda ilk önce teraslar üzerinde dev bir Saray ortaya çıktı. Botta'nın verdiği bu keşif haberinden sonra gelen araştırmacılar, bu sarayın Peygamger İşaya'nın kehanetlerinde adı geçen Kral Sargon'a ait olduğunu kabul ettiler. Heykel ve kabartmalar akıl almayacak bir bolluktaydı. Gizemli Asur ulusu ansızın zamanın karanlığından çıkıvermişti.
Sayfa 165 - Remzi Kitabevi, çev. Hayrullah ÖrsKitabı okudu
Herodotos Hera rahibesi Kydippe'yi anlatır; bir kendisini tapınağa götüren öküzleri bulunamamış, bunun üzerine oğulları kendilerini hayvan yerine boyunduruğa koşmuşlar ve onu törene götürmüşler. Bu durum içine dokunan ana, tanrılara oğullarına en büyük dünya mutluluğunu bağışlamalarını yakarmış. Hera da, tanrıların çok az su götürür bir buyrultusu ile, her iki oğlu tatlı tatlı ölüm uykusuna daldırmış; çünkü daha çocukken acısız bir ölüm en büyük mutlulukmuş.
Reklam
"Biz bütün sanatların kökünü Yunanistan'a bağladıkları bir dönemde yetiştik. Sanılırdı ki Yunanistan, tıpkı Pallas gibi; Olymposlu Zeus'un başından doğmuştur. Ama sonradan bu kültür çiçeklerinin yaşam güçlerini nasıl Libyalılardan, Hititlerden, Fenike'den, Girit'ten, Babil'den ve Mısır'dan almış olduklarını gördük. Kökler daha da gerilere gider: Bütün bu ulusların ardında Sümerler vardır." Leonard Woolley (1880-1960)
Sayfa 229
Arkeolojinin var olduğu hemen hemen iki yüz yıldan beri, batmış dünyanın hiçbir buluntusu, Tu-enkh-Amun'unki kadar, yayın yoluyla en geniş halk topluluklarına mal edilmemiştir. Bu buluntunun rotatif baskı makineleri, fotoğraf, film ve o sıralarda yeni başlayan radyo çağına rastlaması boşuna olmamıştır.
Sayfa 172 - Remzi KitabeviKitabı okudu
"Kim kendi çağını tam olarak görmek isterse ona uzaktan bakmalıdır. Ne kadar mı uzaktan? Kolay: Kleopatra'nın burnunun seçilemeyeceği denli uzaktan." - ORTEGA y GASSET
Ülkeler arasında alışverişi sağlayan, ticaretle savaştır.
Sayfa 55
Reklam
24 KASIM öğleden sonra işçiler bütün merdiveni ortaya çıkardılar. Carter on yedi basamak indi ve karşısında mühürlü kapıyı gördü. Şimdi mühürleri ve Tut-enkh-Amun'un adını açıkça görüyordu ama gördüğü başka bir şey de vardı: Gözünün önünde, hemen bütün kral mezarlarını bulanların görmek zorunda kaldıkları bir şey vardı. Burada da kendinden önce davrananlar olmuştu, buraya da mezar soyguncuları girmişti.
Sayfa 140
O zaman, bakışlarını ilk kez sistemli bir biçimde duvarlar üzerinde gezdirince, her iki kral nöbetçisinin arasında üçüncü bir mühürlü kapının bulunduğunu gördüler. "Oda oda içinde, her biri gördüğümüz ilki gibi eşya ile dolu! düşüncesi aklımızdan geçti ve bizi soluksuz bıraktı." 27 Kasım' da, Callender'ın bu arada yerleştirmiş olduğu elektrik lambalarının ışığı altında, üçüncü kapıyı incelediklerinde tam zeminin üstüne gelen yerinde, hala mühürlü, fakat mührü asıl kapıdakinden daha yeni olan kapalı bir delik gördüler. Soyguncular buraya da girmişlerdi. Acaba bu ikinci oda ya da ikinci galeride neler vardı? Mumya bu kapının arkasında mıydı? Örselenmiş miydi? Burada gizemli olan bazı şeyler vardı: Yalnız bu mezarın planı bütün ötekilerden ayrılmakla kalmıyordu; daha ilginci soyguncuların bu kapının önünde, ellerinin altında bulunanları almadan üçüncü kapıyı delmek uğraşına katlanmalarıydı. Acaba ön odadaki altın yığınının arasından geçerek ne bulmak istiyorlardı?
Sayfa 145
Geri19
143 öğeden 136 ile 143 arasındakiler gösteriliyor.