Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öldürmeyeceksin! Tevrat/Çıkış 20:13 Öldürmeyeceksin! - İncil/Luka 18:20 Öldürmeyeceksin! - Kur'an/isra 17:33 Tanrı'nın gönderdiği tüm kitaplar barışı, adaleti ve insanlığı emretti !
İyi insanlar nasıl olur da kötüler tarafından göz göre göre öldürülebilirdi? Tanrı'nın adaleti neredeydi?
Reklam
Müslüman toplumu laik olabilir mi?
SEZAR'IN HAKKI NEDİR? Sezar dünya otoritesinin mümessili. Dünyevî işlere hâkim olan Sezar'dır. Sezar'ın yasalarıdır.Nasıl nişanlanacağınızı, nasıl evleneceğinizi, nasıl boşanacağınızı, nasıl vasiyet yapacağınızı, mirası nasıl bölüşeceğinizi, bir borç akdini nasıl düzenleyeceğinizi, arazileriniz, topraklarınız üzerindeki haklarınızın neler
Tanrı'nın adaleti karşısında ne yargı, ne yasama ne de yürütme yürür: Durur!
Osmanlı’da adalet
Adaleti çökmüş bir ülkenin bekası da tehlikede demektir. 1600 yılların sonunda, bir Rum çocuğunun müezzinin ezan okumasını taklit ettiği duyulur. Oradan gelip geçmekte olanlar, istemeyerek bir Müslüman mesleği edinmiş olan bu çocuktan bir Müslüman olarak yaşamasını istenir. Çocuk bunu kabul etmeyince hapse atılır ve idam edilir. Osmanlı'da topyekün yargılamalar yapılır, kararlar alınır ve uygulanırdı. Osmanlı yargıçları, yüzlerini görmedikleri, seslerini işitmedikleri binlerce suçsuz ve savunmasız insanın katline karar verirlerdi. Bu tür uygulamanın en somut, en korkunç örnekleri, Yavuz Sultan Selim zamanında 40 bin Alevinin öldürülmesiyle sonuçlanan ''Kızılbaş Katliamı'' ve Padişah II. Mahmut döneminde uygulanan ''Bektaşi Kıyımı''dır. Osmanlı Şeriatına aykırı olduğu nedeniyle Osmanlı'da suç sayılan bazı eylemler şunlardır: Kızılbaş, Alevi, Rafizi, Hurufi olmak. Oruç tutmamak. Namaz kılmamak. Saz çalıp semah dönmek, cem yapmak. Yunus Emre'den deyişler söylemek. Yezid'e lanet okumak. Halifelerden Ebubekir, Ömer ve Osman'ı sevmemek. Şarap içmek. ''İnsan Tanrı'nın bir parçasıdır, ona tapmak gerekir'' demek. Rum eyaletine Mehdi geleceğini söylemek. Saz çalarak şehirde dolaşmak. Hallacı Mansur'un haksız yere öldürüldüğünü söylemek. Bu eylemlere verilen cezalar; sözlü azarlama ile başlayıp hapis, kürek cezası, sürgün ve ölüme kadar değişebilirdi. Son yirmi yılda yaptığı hamlelerle Türkiye adaleti adım adım Osmanlı adaletine doğru gidiyor.
Otomatik Portakal
Bir kitap düşünün ki baş karakter sevilmek için değil nefret edilmek için yaratılmış: Alex. Alex, arkadaşları ve onlar gibi olanlar geceleri sokakta terör estiriyor, her türlü suç mevcut(gasp, hırsızlık, yaralama, tecavüz, cinayet...) ve güvenlik sıfır. Kitabı okurken Alex'in düzeleceğine dair umudumu kaybetmemeye çalışıyordum ama aklıma
Reklam
Çatı lakırtısı
Tanrı'dan adalet dileyen, daha doğrusu "Tanrı'nın adaleti"ne sığınan vatandaş, parmağını emerek uyuyan yumurcak gibi değildir tabi. Laf aramızda, biraz şeydir. İnsanın işini insanın mizanını Tanrı'ya hasretmek gibi düşünebiliriz. Tanrı'nın ölçüsü, metresi, nisbî nazarı olduğunu düşünmüyorsak elbette. Rahmet, adalet değil, şükür ki değil.
Mehmet Emin Alperen Kılıç

Mehmet Emin Alperen Kılıç

@toprakvegokyuzu
·
11 Aralık 2023 23:52
Lakırdı
'Adalet'in Türkçesine 'eşitlik' der ve buna kendimizi inandırırsak muhayyel ihtilafların kiklopslarından birinin gözünü oymuş oluruz. Ülüg, ülgü, köni gibi mefhumlar kısrak başı gibi uzanırken uzak Asya'dan Küçük Asya'ya, terekemizden düştü, tekrar kaldırılır mı onu zaman gösterir. Dürüst olacaksak, adl sözünün Arap dilinde, ölçüye, şeyler arasındaki denkliğe işaret ettiğini, alemde birbirine eş, eşit olan iki varlık dahi olmadığını söylememiz gerekir. Eşit olduğumuz için değil, eşleyebildiğimiz için, eşleşebildiğimiz için, eş olabildiğimiz için Türkçe konuşuyoruz. Yönelişimiz bütüne doğru olduğu için. Birlik için. Unutma eğilimindeyiz fakat varlıklar sayı değil, varlıklar.
House of Cards
-Adaletin ne demek olduğunu anlamak istiyorum + Büyük soru -Biliyorum +Bizim adaletimiz var. İnsanoğlunun adaleti. Bunu 10 Emir gibi şeyler üzerine kurarız. Ama milyonlarca şekilde yorumlanabilir. -"Can almayacaksın" emri gayet açık. +Kime göre? Biz öldürmezsek, bizim yerimize başkaları öldürür. İncil'de birçok cinayet var kral Davut bir savaşçıydı. -Bunu Tanrı'nın Musa'ya gönderdiği kanunlarla nasıl bağdaştırırsın? +O kanunları bile yorumlamak gerek. Her şeyin ötesinde, hatırlamamız gereken iki kanun vardır. İsa bize Tanrı'yı ve birbirimizi sevmemizi söyler. -Öldürdüğünüz insanları sevemezsiniz +Kesinlikle sevebilirsiniz. Ayrıca sizi öldürmeye çalışanları da sevmelisiniz. İsa Romalıları severdi. "Tanrım onları affet, ne yaptıklarını bilmiyorlar." derdi. -Peki neden savaşmadı? Neden onu çarmıha germelerine izin verdi? +Ben de kendime sık sık bunu sorarım! -Eski Ahit'teki Tanrı'yı anlıyorum. Mutlak güce sahip, korkuyla hükmediyor ama O... +Bizim için mutlak güç diye bir şey yok. Sadece o güce tabiyiz. Korkuyu kullanmak sizi bir yere getirmez. NEYİN ADİL OLDUĞU SİZİN İŞİNİZ DEĞİL. Tanrı'nın en sevdiğiniz halini seçme hakkınız yok. Göreviniz sadece bu ülkeye hizmet etmek değil kendinize de hizmet etmek olmamalı. Tanrı'ya hizmet edersiniz. Ona hizmet ederek böylece başkalarına hizmet edersiniz. İki kural var: Tanrı'yı ve birbirinizi sevin nokta.
Deizm
Gençler olarak çevremizde bazı arkadaşların deist olduklarını söylediklerine şahit oluyoruz. Deizm nedir ve deist kimdir? Müslüman deist olur mu? Bu konuda bizi aydınlatır mısınız? Deizm, "Tanrı, âlemi ve içindekileri yarattı, bir kenara çekildi." diyen Aristo'nun Tanrı anlayışından esinlenen ve XVI. yüzyıl Avrupa'sında
“Tanrı'nın adaleti dediğimiz şey, insanların Tanrı olsalardı ne yapacaklarına dair kendi uydurdukları görüştür.” der Hubbard
94 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.